Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8305 Esas 2017/3707 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8305
Karar No: 2017/3707
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8305 Esas 2017/3707 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile müvekkil arasında araç satışı konusunda anlaşma yapılmış ancak müvekkil aracın kaydını davalı şirket üzerine almadan ödeme yapmıştır. Davalı aracı üçüncü bir kişiye satmış ve müvekkil alacak davası açmıştır. Dava sonucunda borçlunun temerrüdü sebebiyle davalıya ödenen alacağın faiziyle birlikte tahsili ile davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle oluşan zararın yönüyle alacak davası olduğu kabul edilmiş, davalı müşteriye araç bedeli ile dava konusu aracın ilgili tarihe kadar olan gelir kaybının ödenmesi gerektiği kararına varılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan davayla birleştirilen bir başka davada karar verilmemesi sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu (BK)\tMadde 1, Madde 4, Madde 16, Madde 50, Madde 56, Madde 63, Madde 64, Madde 125, Madde 127, Madde 128.
19. Hukuk Dairesi         2016/8305 E.  ,  2017/3707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı asıl davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkil şirketinin davalı ile araç satışı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin araç bedelini ödediğini, araç kaydını şirket üzerine almadığını, davalının aracı 3. kişiye sattığını ileri sürerek, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme sebebiyle davalıya ödenen 50.000,00 TL ve sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebiyle uğranılan müspet zararın tespiti ile aracın kiraya verilmemesinden dolayı mahrum kalınan karın tespit ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, davacının satışa konu ödemeleri yapmadığını, verdiği çeklerin karşılıksız çıktığını ileri sürerek asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada, aracın davacıda kaldığı süre içerisindeki amortisman ve araç kullanım bedelinden doğan müspet zararının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca borçlunun temerrüdü sebebiyle davalıya ödenen alacağın faiziyle birlikte tahsili ile davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle oluşan zararı yönüyle alacak davası olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme uyarınca davacı tarafın davalı tarafa davaya konu araç bedeli ile dava konusu aracın ilgili tarihe kadar olan gelir kaybının ödenmesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm birleşen davada davacı-asıl davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/74 Esas sayılı dosyasının 12.02.2016 tarihinde iş bu mahkemede görülmekte olan dava ile birleştirilmesine rağmen bu dosyada birleştirilen dava hakkında bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.