23. Hukuk Dairesi 2015/9379 E. , 2018/2360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili davacı şirketin doğalgaz boru hattının geçtiği bölgede çeşitli tarihlerde kazı çalışmaları yaptığını ve davalı şirket çalışanları tarafından müvekkili davacı şirketin doğalgaz borularına zarar verildiğini, buna ilişkin hasar tespit tutanaklarının düzenlendiğini, hasar bildirim formu ve hasar tespit tutanakları ile birlikte 25.11.2011 tarih 066305 no’lu 9.057,76 TL bedelli, 15.11.2011 tarih 068444 seri no’lu 6.531,64 TL bedelli faturaların hasarı veren davalı şirkete gönderildiğini, ancak hasar bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine ... 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4831 E. sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hasarların davalı şirket elemanlarınca üst yapı çalışması nedeniyle kazı yapılırken meydana geldiği, doğalgaz borularının 70 cm derinlik seviyesinde döşendiği, üzerinde dolgu kumu ve ikaz bandı yer aldığı, bu derinlik seviyesinin yeterli olduğu, davalı firma yetkililerince belediye kontrolörü eşliğinde davacı ... çalışanları bulunmaksızın düzenlenen 15 adet derinlik tutanağında belirtilen hasarlı kesimler ile davacı tarafından hasarlı olduğu iddia edilen kesimlerin birbirleri ile örtüşmediği, davalı şirket personeli tarafından kazı yapılırken gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, bu nedenle davalı şirketin kusurlu olduğu, davacı tarafından doğal gaz boru hatlarının bulunduğu yerleri gösteren projelerin davalı şirkete verildiği, ancak davalı firmanın çalışma sahasında bulundurması gereken bu projeleri şirket merkezinde bulundurduğu, buna göre davalı şirketin meydana gelen hasardan dolayı kusur ve sorumluluğunun bulunduğu, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olması nedeniyle hüküm altına alınan asıl alacağın %40"ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 15.589,40 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15 oranından fazla olmamak üzere faiz işletilmek suretiyle devamına, asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, davalı şirketin üst yapı çalışmaları sırasında yaptığı kazı nedeniyle davacı şirkete ait doğalgaz servis hattına verdiği hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya incelendiğinde, hasar bedelinin içerisinde personel giderlerininde bulunduğu görülmüştür. Zarar gören, ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını sorumlulardan talep edebilir. Zarar görenin sürekli olarak çalıştırdığı personeline ödediği ücret ve giderler genel idare giderleri vasfında olup, zararla bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, hasar bedelinin içerisinde bulunan ve genel idare gideri kabul edilen personel giderlerinin zarar bedelinden çıkarılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınanharcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.