Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41484 Esas 2018/5136 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/41484
Karar No: 2018/5136
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41484 Esas 2018/5136 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıların, davacının satışa çıkardığı evini almadıklarını iddia eden davacı, satış için davalılardan birine vekaletname verdiğini ve bu kişinin satışı diğer davalılardan birine devrettiğini ancak bedelin ödenmediğini belirtmek suretiyle dava açmıştır. Mahkeme, olayla ilgili soruşturma dosyası ve tanık beyanlarını göz önüne alarak dava açma nedeninin davacının oğlunun borcuna karşılık olduğunu tespit ederek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının vekalet verdiği kişinin sorumluluğu ile ilgili kanun maddelerinin göz önüne alınarak karar verilmesi gerektiğine dikkat çekerek mahkeme kararını bozmuştur. Bu nedenle, davacının diğer temyiz itirazlarına bakılmadan kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu 504 ve devamı maddeleri
13. Hukuk Dairesi         2015/41484 E.  ,  2018/5136 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, ... ilçesi, ... Mah. 1287 ada 19 parselde kayıtlı A Blok 11.kat ve 65 nolu bağımsız dairesini müşterisine satması için davalılardan ..."a ... 22. Noterliğinin 29/12/2011 tarih ve 50591 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vekaletnameyi verdiğini, ancak bu satışın olmadığını, davalılardan ..."ın davacının oğlu ..."ın çalıştığı firmanın sahiplerinin akrabası olduğunu, ..."ın bu vekaletnameye istinaden 03/01/2012 tarihinde babası olan diğer davalı ... üzerine satış yaptığını, davalı ..."ın da bu daireyi 12/12/2012 tarihinde bir başkasına sattığını, bu durumu 2013 yılının başında daireyi almak isteyen bir müşteriye satmak için tapuya gittiğinde öğrendiğini, daireyi satması için vekaletname verdiği ve azletmeyi unuttuğu davalı ... ile daireyi hemen üzerine geçiren ..."dan dairenin bedelini talep etmesine rağmen bugüne kadar davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satılan dairenin bedeli olan 50.000,00 TL"yi satış tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davacının oğlunun çalıştığı şirkette zimmetine geçirdiği paralar nedeniyle aralarında protokol imzalandığını, protokolde davacının oğlu ..."ın ve davalı ..."un imzası bulunmakta olduğunu, protokol gereğince söz konusu taşınmazın taraflarına verildiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı ...’a taşınmazının satışı için vekaletname verdiğini,ancak davalı ...’ın bu vekaletnameye istinaden taşınmazın satışını önce davalı ...’ın babası diğer davalı ....’a verdiğini, davalı .... ’ın da dava dışı 3. kişiye tapuda satışını verdiğini, ancak taşınmazın bedelinin tarafına ödenmediğini beyan ederek taşınmaz bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, olayla ilgili soruşturma dosyası, davalı tarafın tanık beyanları göz önüne alındığında davacı ..."ın davaya konu taşınmazın satışı için vekalet verme nedeninin oğlu ..."ın borcuna karşılık olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava dosyası incelemesinde davacının oğlu dava dışı ...’ın hakkında soruşturma açıldığı anlaşıldığından söz konusu soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, taraflar arasında imzalanan 10.01.2012 tarihli protokol hükümleri değerlendirilerek soruşturma dosyasının dava dosyası üzerinde etkisi de dikkate alınarak BK. 504 ve devamı maddelerine göre vekilin sorumlu olup olmadığı hususu gözetilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.