3. Hukuk Dairesi 2019/1631 E. , 2019/3368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; .... ile davalı ... arasında 5.9.2009 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı ..."nın da bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, yaklaşık 6 dönüm büyüklüğündeki tarlada bulunan etrafı çevrili besi damının kiraya verdiğini, sözleşmede "Hayvan besi damı 3 bölümden oluşup (1400 M2 dir) sahanın 2 bölümü yani 800 metrekaresi kiraya verilmiştir, diğer bölümü ise mal sahibine aittir. Etraftaki tarlada ve boş sahalarda kiracının hakkı yoktur " şeklinde hüküm bulunduğunu, davalıların davacının diktiği yaklaşık 5 yaşına gelen kavak fidanlarının dibine hayvan dışkısı atmak suretiyle zarar verildiğini, besi damının içinde bulunan toprağın kepçeler vasıtası ile alınıp derin çukurlar açıldığını ve içlerinin gübre ile doldurulduğunu, etrafa kötü kokular verdiğini, davalılarca etrafı tuğlalarla çevrili bulunan bu besi damının etrafındaki tuğla duvarların yıkıldığını, ayrıca sözleşmede açıkça kira sözleşmesinde kiralandığı belirtilen kısmın dışında kalan tarla ve sahanın kiracının hakkı bulunmamasına rağmen kullanıldığını ve işgal edildiğini, bu nedenlerle.... Asliye Hukuk mahkemesinin 2011/15 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davalıların bahse konu taşınmaza verdikleri zararın 1595 TL olarak tespit edildiğini, ancak bu tespiti yaptırdıktan sonra davalıların bahse konu taşınmazdaki zarar vermelerinin önüne geçilemediğini aksine zarar verici eylemlerin daha da arttırıldığını belirterek davalıların taşınmazına verdikleri zarar ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/15 D.iş sayılı dosyasında yaptıkları masraflar karşılığında fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 1000.00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı, keşif sonrası bilirkişi raporlarının sunulmasının ardından mahkemeye verdiği ıslah dilekçesi ile; inşaat mühendisi bilirkişi tarafından belirlenen zarar, zirai amaçla yapılan masrafların karşılığı, ikinci yıl kira bedeli ve taşınmazın geç boşaltılması nedeniyle belirledikleri bedel olmak üzere toplamda 20.062,50 TL üzerinden davasını ıslah etmiştir.
Davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmamışlar, yargılamanın devamı sırasında davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, ıslah dilekçesi ile dava konusuna ve taleplerine ödenmeyen kira bedeli ve kiralananın geç tahliyesi nedeniyle uğranılan zarar dahil edilmiş ise de ıslahı talep edilen hususların ayrı bir dava konusu yapılması gerektiği, açılan bir davaya ayrı bir dava konusu eklenmek suretiyle ıslahın mümkün olmadığı gerekçesiyle bu bakımdan ıslah talebi reddilerek dinlenen tanık beyanlarından ve keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarından davalılarca kiralanan hayvan damına gübre serpme, duvarların yıkılması ve çukurların meydana getirilmesi neticesinde kiralananda toplam 1.653,62 TL zararın ortaya çıktığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesi ile davacı tarafça fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davalıların kiralanana verdiği zararın tazmini talep edilmesine rağmen, ıslah dilekçesi ile bunlara ek olarak ikinci yıl kira bedeli ve kiralananın geç boşaltılması nedeniyle belirlenen bedel de talep edilmiştir. Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği gibi ayrı bir dava konusu oluşturan ikinci yıl kira bedeli ve buna ek olarak kiralananın geç boşaltılması nedeniyle talep edilen bedel ıslah ile derdest davaya dahil edilemez ve dolayısıyla davanın bu şekilde ıslahı mümkün değildir. Her ne kadar bu talepler bakımdan ıslahın mümkün olmadığı yönündeki mahkeme kararı doğru ise de dava konusuna eklenemeyeceği belirtilen talepler bakımından davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalıdan alınması gereken yargılama giderinin kabul red oranına göre eksik hesaplanması hatalı olup; yalnızca dava sebebi olarak gösterilen kalemler bakımından ıslah edilen tutar dikkate alınarak hesaplanan toplam miktar üzerinden reddedilen kısım esas alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin hesabında da bu miktarın esas alınması gerekir. Açıklanan nedenlerle ıslaha konu olamayacak talepler bakımından davacı aleyhine fazladan vekalet ücretine ve davacı lehine eksik yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının; 3 numaralı bendinde yer alan "104,48 TL " ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine "131,50 TL" ibaresinin yazılmasına, "5. bendinde yer alan "2.209,08 TL " ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "1.772,40 TL" ibaresinin yazılmasına, hükmün davacı yararına düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.