8. Hukuk Dairesi 2016/21813 E. , 2017/5872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz"in 17.11.2014 gün ve 2014/20218 Esas, 2014/21123 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Borçlu vekili, ... 2. İş Mahkemesi"nin 2010/544 Esas-2012/128 Karar sayısı ilamının ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6522 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu, bu dosyanın 03/09/2012 tarihinde 10.660,22 TL ödeme yapılarak infaz edildiğini ancak takibe konu ilamın temyizi sonucunda ilamın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin kararı ile bozulduğunu, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece açılan ek dava da birleştirilerek yeni bir karar verildiğini, ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2013/10778 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını önceki ödemenin tam olarak mahsup edilmediğini, bu ödemenin teknik anlamda kısmi olmadığını, takip konusu ilamda brüt miktarlar üzerinden hükmedilen ücret alacaklarına, dava tarihinden ve ek dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi oranının, ikramiye alacaklarına ise işletme kredisi faiz oranının uygulanmasına karar verildiğini, oranların fiilen uygulanan oranlar olması gerektiğini, bunun için bankalardan sorulması gerektiğini, icra emrinde söz konusu faiz miktarlarının fazla ve yanlış hesaplandığını, işletme kredisi veren tek bankanın .... Bankası olduğunu hesaplamada da bu bankanın oranının esas alınması gerektiğini, ilamda asıl alacaklara brüt olarak karar verilmiş olup alacakların nete çevrilerek takip yapılması gerektiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, hükme dayanak alınan 17/06/2014 tarihli ek raporda alacaklının ana para ve faiz açısından fazla istemde bulunmadığı ve fiilen uygulanan işletme kredisi faiz oranının esas alınması gerektiği kabul edildiğinden şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz"ce Mahkemece şikayetin niteliği gözetilip duruşma açılarak, taraflardan banka isimleri sorulup, her iki tarafın da bildirdiği tüm bankalardan fiilen uyguladıkları mevduat faiz ve işletme kredisi faiz oranları getirtilerek en yüksek mevduat faiz oranı ve işletme kredisi faiz oranları tespit edilerek gerektiğinde yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle bu esaslara uymayan ve denetime açık olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu ve borçlunun işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürdüğü, ancak bu konuda bir rakam belirtmediği, faize yönelik şikayetin kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; yargılamanın duruşmalı yapıldığı, taraf vekillerinden gerek tensip gerek duruşma sırasında işletme kredisi faizi oranının sorulmasını istedikleri bankaların bildirilmesinin istendiği, taraf vekillerinin bildirmiş olduğu bankalardan fiilen uygulanan en yüksek işletme kredisi faiz oranı sorularak bilirkişi incelemesi yaptırıldığı tarafların raporlara itirazları kapsamında ek raporlar alındığı, 16.06.2016 tarihli ek raporda belirtildiği gibi fazladan talep edilen miktar olmadığından şikayetin reddedildiği ve şikayetin tümden reddedilmesi nedeniyle davalı alacaklı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından bahisle ilk kararda direnilmiştir. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen Geçici 4/1. maddesi uyarınca, inceleme yapılmak üzere, dosya Dairemize gönderilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından şikayetin reddine dair kararının onanması gerekirken; Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1-Dairemizin 17/11/2014 tarih ve 2014/20218 E.- 2014/21123 .... sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına,
2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14/04/2015 tarihli 2015/46Esas 2015/217 Karar sayılı sayılı kararının İİK"nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, ve peşin harcın karar düzeltme isteyene iadesine, 19.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.