4. Ceza Dairesi 2017/23062 E. , 2021/3887 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında, sanığın deneme süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle duruşma açılırken, duruşma gününü bildiren ve ""duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceğine"" dair ihtar içeren tebligatın sanığın duruşmada bildirdiği son adresine tebliğe çıkarıldığı ancak iade geldiği, bunun üzerine yapılan adres araştırması neticesinde sanığın yeni adresi tespit edilmesine rağmen bu adrese ihtarlı davetiye çıkarılmadan sanığın yokluğunda hüküm açıklanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Bozma sonrası 14.06.2017 tarihli duruşmaya katılan ve kendisine okunan bozma ilamı sonrası mağdurun " sanık ile edimsiz olarak uzlaşmak istediğini, maddi ve manevi herhangi bir talebinin olmadığını" beyan etmesi, uzlaştırmacı tarafından kendisine telefon ile ulaşılan sanığın da " uzlaşmak istediğini" beyan etmesi, bu nedenle sanık ile mağdur arasına uzlaşma gerçekleştiği halde, mağdurun mahkemedeki beyanı alındıktan sonra 23.06.2017 tarihinde bizzat mağdur tarafından teslim alınan uzlaşma tekli formuna üç gün içerisinde mağdur tarafından cevap verilmediği gerekçesiyle uzlaşmanın sağlanmadığı şeklindeki uzlaştırma raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Kabule göre de;17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.