15. Hukuk Dairesi 2014/7324 E. , 2015/5 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati hacze itiraz talebinin reddine dair ek kararın temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekilince talep edilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla temyiz dilekçesi ile dosyadaki tüm belgeler okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Talep, eser sözleşmesine istinaden alacak isteminde bulunan yüklenicinin istemi üzerine verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraza ilişkin olup mahkemece ihtiyati hacze itiraz talebinin reddine dair verilen karar davalı-karşı davacı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
İhtiyati haciz talebinin koşulları İİK"nın 257. maddesinde gösterilmiş olup, muaccel alacaklarda İİK"nın 257/I. maddesinde ihtiyati haciz isteyebilmek için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması şartı getirilmiştir.
Vadesi gelmemiş, müeccel alacaklarda da ihtiyati haczin, ancak borçlunun belli bir yerleşim yerinin bulunmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye ve kaçırmaya hazırlanması, kendisinin kaçması veya kaçmaya hazırlanması ya da alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde istenebileceği İİK"nın 257/II. maddesinde düzenlenmiştir.
Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacının ileri sürdüğü alacakların rehinle temin edilmediği sabit olduğu gibi muaccel olmadığı da ihtilâfsızdır. Vadesi gelmemiş alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşulları arasında sayılan hususlardan hiçbirisinin varlığı konusunda da kesin delil aranmamakla birlikte haklı ve makul görülebilecek bir delil de sunulmamıştır.
Bu durumda koşulları oluşmayan ihtiyati hacizle ilgili itiraz kabul edilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu ihtiyati hacze itirazın reddine karar verdilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin ihtiyati hacze itirazın reddine dair 07.02.2014 gün 2013/486 sayılı ek kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine 09.01.2015 gününde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
İİK"nın 257/I. maddesinde vadesi gelen (muaccel), 257/II. maddesinde de vadesi gelmeyen (müeccel) para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir.
İİK m.257/I "e göre vadesi gelmiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları alacağın vadesinin gelmiş (muaccel) olması ve rehinle temin edilmemiş bulunmasıdır. Bu maddeye göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın vadesinin gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup ayrıca alacağın likit olması, varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirmemesi, borçlunun temerrüde düşmesi veya alacaklının alacağına kavuşmasına engel olacak davranışlarda bulunması gibi ilave şartlar aranmaz. Muacceliyet, alacaklının alacağını talep ve dava etme yetkisini ifade eder. Her borç doğduğu anda muaccel olur. İİK. m. 257/I "e göre ihtiyati haciz kararı verebilmek için alacaklının alacağın varlığını ve muaccel olduğunu ispat etmesi gerekir. Buradaki ispat alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde tam olarak ispatı değil, yaklaşık ispat ölçülerinde ispatıdır. Sunulan delillerden mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması ihtiyati haciz kararı verebilmek için yeterlidir.
İİK"nın 257/II. maddesine göre vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun belli bir yerleşim yerinin olmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemesi, kaçırmaya hazırlanması, kaçması ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gerekir.
Davacı yüklenici tarafından verilen dava dilekçesinde, sözleşme konusu imalâtların yapılıp 21.07.2013 tarihli tutanakla teslim edildiği iddia edilerek 480.000,00 TL haksız yere nakde çevrilen teminat mektup bedeli, 216.000,00 TL KDV alacağı, 30.680,00 TL sözleşme dışı işler bedeli ve 50.000,00 TL manevi tazminat kalemlerinden oluşan toplam 776.680,00 TL alacağın davalıdan tahsili ve davalı adına kayıtlı taşınmaz mallar ile banka hesaplarına ihtiyati haciz konulması istenmiş, delil olarak da taraflar arasındaki sözleşme, sözleşme gereği düzenlenen projeler, gecikmeye ve fazla imalata neden olan proje revizyonları, karşılıklı olarak keşide edilen ihtar ve mailler, teslim tutanağı, fatura, teminat mektubu, teminat mektubunun paraya çevrildiğine dair dekont ve banka yazısı, teslim tutanağı vs. gösterilmiştir. Mahkemece 11.12.2013 tarihli tensip ara kararıyla talep kısmen kabul edilerek %20 teminat yatırılması halinde davalı adına kayıtlı taşınmaz mallar üzerine 776.680,00 TL tutarında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalı ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz etmiş, duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 07.02.2014 günlü ek kararla itiraz reddedilmiş, ek karara karşı davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
Somut olay incelendiğinde, dava konusu yapılan alacakların vadeleri gelmiş (muaccel) alacaklar olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından gösterilen delillerle yaklaşık ispat kuralları ölçüsünde alacağın varlığı kanıtlanmış olup mahkemenin alacağın varlığına kanaat edinmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Alacağın rehinle temin edildiğine dair borçlu tarafından bir savunmada bulunulmadığı gibi bu yönde bir delil de sunulmamıştır. İİK"nun 257/I. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz şartları gerçekleşmiştir. İİK"nın 257/I. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verebilmek için borçlunun mal kaçırma veya ödemeden aciz duruma düşme tehlikesinin bulunmasına gerek yoktur. Alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirmesi de ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen bir durum değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin kısmen kabul edilerek davalının taşınmazlarına alacak miktarıyla sınırlı ihtiyati haciz konulmasında ve davalının ihtiyati hacze yönelik itirazlarının reddinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan ek kararın onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine iştirak etmiyorum.