16. Hukuk Dairesi 2019/705 E. , 2019/2092 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, mahallinde yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konu taşınmaz üzerinde, tespit günü itibariyle davacı tarafın fiili zilyetliğinin bulunup bulunmadığının sorulup saptanması, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve kullanım durumu hakkında ayrıntılı rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 144 ada 6 parsel sayılı taşınmazın çalılık olan niteliğinin hayvan otlağı olarak değiştirilmesine, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "parsel davacı ..."ın kullanımında olup, halen kendisine aittir" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının fiili kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Kullanım kadastrosu sırasında dava konusu 144 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak çalılık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahallinde 28.11.2014 tarihinde yapılan keşifte davacı, dava konusu taşınmazın etrafının öncesinde telle çevrili olduğunu, yol yapımında kullanılmak üzere taşınmazından taş alınması için telleri söktüğünü ve daha sonra taşınmazı tekrar telle çevirmediğini, yine öncesinde taşınmazda kümesleri olduğunu ancak şehir dışında yaşadığı için kümes işiyle uğraşamadığını, taşınmaz çok taşlı olduğundan da tarım yapmanın mümkün olmadığını beyan etmiştir. Mahallinde 26.10.2017 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ...., dava konusu taşınmazın davacıya babasından geldiğini, davacının bir süre ....’da yaşadığını, o ....’dayken taşınmazı oğlunun kullandığını, yine akrabalarının hayvanlarının taşınmazda otladığını, davacının hayvanı olmadığını ancak zaman zaman taşınmazı kullandığını beyan etmiş, tespit bilirkişisi .... öncesinde etrafı telle çevrili olan dava konusu taşınmazın, davacının ailesinin kullanımında olduğunu, yol yapımı için taşınmazdan taş alındığını, taşınmazda davacının ailesinin hayvanlarının otladığını, davacının hayvanı olmadığını beyan etmiş, davacı tanığı ... ise, dava konusu taşınmazın davacı tarafından düzenli olarak hayvan otlatılmak suretiyle kullanıldığını beyan etmiştir. Ziraat ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından hazırlanan 28.10.2017 tarihli müşterek bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın üzerinde, ekili dikili herhangi bir tarımsal ürün bulunmadığı, 5 ayrı noktada yabani nitelikte çalılık grubu bulunduğu, taşınmazın tarımsal ürün yetişmesi için gerekli 1-1,5 metre derinliğinde toprak katmanına sahip olmadığı ve taşınmaza ait 2003 ve 2013 tarihli uydu fotoğraflarında taşınmazın durumunun, halihazırdaki durumu ile aynı özellikte bulunduğu belirtilmiştir. Bu haliyle tespit günü itibariyle davacının dava konusu taşınmazda fiili kullanımının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.