Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/40840 Esas 2012/3128 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/40840
Karar No: 2012/3128
Karar Tarihi: 13.02.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/40840 Esas 2012/3128 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı işçi emekli olup iş sözleşmesini sonlandırdı ve kıdem tazminatında askerlik borçlanmasının dikkate alınmadığını belirterek, fark kıdem tazminatı ile harcırah alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etti. Mahkeme davanın kabulüne karar verdi ancak davalı işveren temyiz etti. Yargıtay, işçinin emekli olması işverenin tek taraflı irade beyanını ortadan kaldırmadığını, sosyal güvenlik başvurusunun işçinin sosyal güvenliğini sağlamaya yönelik bir hukuki işlem olduğunu ve iş hukuku ile sosyal güvenlik hukukunun birbirinden bağımsız olduğunu belirtti. Bu nedenle, işveren feshi nedeniyle borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatına esas süreye eklenemeyeceği ve fark kıdem tazminatı isteğinin reddedilmesi gerektiği hüküm altına alındı.
Kanun Maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi
- İş güvencesi hükümleri.
9. Hukuk Dairesi         2009/40840 E.  ,  2012/3128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini, kıdem tazminatında askerlik borçlanmasının dikkate alınmadığını belirterek, fark kıdem tazminatı ile harcırah alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının emekli olmak sureti ile iş sözleşmesini sona erdirdiğini, ancak davalının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini belirterek, askerlik borçlanması karşılığı süre için kıdem tazminatı ödemediğini, emekli olan davacının askerlik borçlanması karşılığı fark kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedildiğini, davacının askerlik borçlanması süresinin kıdem tazminatında hesaplanması için işçinin emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini kendisinin feshetmesi gerektiğini, oysa iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini, davacının askerlik borçlanması süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağını savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından fesih bildirimi ile 14.09.2005 tarihi itibari ile feshedildiği, davacının yaşlılık aylığı bağlanması için aynı tarihte kuruma başvurduğu, ihbar tazminatı bordrosunun da 14.09.2005 tarihi olduğu, ödeme tarihi ile kuruma başvuru tarihinin aynı olduğu ve aynı güne rastladığı, feshin emeklilik sureti ile davacı işçi tarafından gerçekleştirildiği, borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatı hesaplanmasında dikkate alınması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    Emeklilik işlemi tek taraflı bir irade beyanıdır. İş sözleşmesi işveren tarafından feshedilen işçinin yaşlılık aylığına hak kazanmış ise, bu hakkı elde etmek için kurumuna başvurması doğaldır. Bu başvuru işverenin tek taraflı fesih irade beyanını ortadan kaldırmadığı gibi, davacının bu feshe karşı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca
    iş güvencesi hükümlerinden de yararlanmasını engellemez. Yasa da bu yönde bir açık düzenlemede yoktur. İşçinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumuna yaşlılık aylığı almak için başvurusu, ücretsiz kalan işçinin sosyal güvenliğini sağlamaya ilişkin bir hukuki işlem olarak kabulü gerekir. Emeklilik olgusu davacı işçi ile bağlı bulunduğu kurumu ilgilendiren bir Sosyal Güvenlik Hukuku işlemidir. Sosyal Güvenlik Hukukuna ilişkin, hukuki bir sonucun bireysel iş ilişkilerini doğrudan etkilemesinin kabulü uygun değildir. Birbirlerinden bağımsız hukuk dallarından olan Sosyal Güvenlik Hukukuna ait olgunun yasada açık hüküm olmadıkça diğer bir hukuk dalı olan iş hukukunu, kısaca bireysel iş hukukunu etkilemesi mümkün değildir. İş güvencesi hükümlerinin yürürlüğe girmesinden önce, önel içinde ihbar tazminatı ödenmeden işçinin emekliye ayrılması halinde, işçi lehine yorumla, işçinin bu önel içindeki haklardan yararlanılması için bu yönde bir içtihat geliştirilmiştir. Ancak iş güvencesi hükümlerinden sonra bu yorumun işçi lehine olmadığı, bu durumda işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanamama durumunun ortaya çıktığı gibi, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi işçinin askerlik süresine tekabül eden fark kıdem tazminatından daha fazla miktarda aldığı ihbar tazminatını geri iade riski ile karşı karşıya kaldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle önceki içtihattan vazgeçilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Davacıya ihbar tazminatı ödenmiştir. Davacının ihbar tazminatı ödenmeden emeklilik için kuruma başvurması, işverenin gerçekleşen feshini ortadan kaldırmaz. İşveren feshi nedeni ile borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatına esas süreye eklenmesi olanağı yoktur. Bu nedenle fark kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.