Esas No: 2022/1305
Karar No: 2022/1769
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1305 Esas 2022/1769 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, borçlarıyla başa çıkmak için bir iyileştirme projesi sunan şirketlerin iflasının ertelenebileceğini, ancak şirketin borca batık durumda olması ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması gerektiğini belirtti. Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindi. Mahkeme, davacı şirketin iflasının açılmasına karar verdi ve bu karar Daire tarafından onaylandı. Ancak davacı vekili karar düzeltme talebinde bulundu ve Daire, eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerektiğine hükmetti. Kanun maddelerine göre, mahkeme borca batıklık açısından varlıkların rayiç değerine, alacaklar listesinde gösterilen borçların tutarına ve şirketin bildirdiği iyileştirme projesine dayanarak borca batıklığın tespit edilmesi gerektiğini açıkladı. Borca batıklık, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmelere göre belirlenmeli ve borçlarla başa çıkmak için sunulan iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı olmalıdır.
Kanun Maddeleri: İİK m.179, İİK'nın 166/2. maddesi, TTK’nın 377. maddesi, İİK’nın 178/1. madde ve fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mahk. Sıf.)
K A R A R
Davacı vekilince yapılan iflasın ertelenmesi talebi sonucunda mahkemece istemin reddi ile davacı şirketin iflasının açılmasına karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, hükmün Dairemizin 19.10.2021 tarih, 573-948 E.-K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez onama kararına karşı, davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan kooperatif ya da şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Mahkeme, İİK'nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklık, 6102 sayılı TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için davacı şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak bilanço (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı şirket gayrimenkullerinin rayiç değerleri dikkate alındığında borca batıklıktan çıkmış olduğu belirtilmiş davacı vekilide şirketin borca batık olmadığını savunmuştur. Bu durumda mahkemece rayiç değerler nazara alınarak davacı şirketin borca batıklığının tespiti açısından ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir bilirkişi kurulu raporu alınıp davacı şirketin bilançosunun borca batık olduğunun tespiti halinde şimdiki gibi iflasa, borca batık değil ise tedbir tarihi de nazara alınarak iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Dairemizce, yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile onama kararının kaldırılarak, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 19.10.2021 tarih ve 573 E., 948 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin ve karar düzeltme harcının talep halinde davacıya iadesine, 30.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.