Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/15162 Esas 2019/13400 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15162
Karar No: 2019/13400
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/15162 Esas 2019/13400 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/15162 E.  ,  2019/13400 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesine geçirmiş olduğu iş kazasından sonra kaynak işi yapamadığından dolayı içeriğini bilmediği bir takım evraklar imzalatılarak haksız olarak son verildiğini belirtmiş kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davacının bir takım iş adabına uymayn hareketleri sebebi ile iş sözleşmesine son verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
    Mahkeme gerekçesi incelendiğinde gerekçenin dava dilekçesinde belirtilen vakalarla uyumlu olmadığı , gerekçede belirtilen alacak kalemleri ile davalının taleplerinin birbirini karşılamadığı ve gerekçenin hükmü açıklar mahiyette olmadığı anlaşılmaktadır.
    Sonuç olarak, Mahkemece 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2 maddesine aykırı karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.