Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4446 Esas 2019/2084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4446
Karar No: 2019/2084
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4446 Esas 2019/2084 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilen 133 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü murisi olan babasından kalan hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tescil edilmek istenmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, taşınmazın kadastro tespiti iptal edilerek isimleri ve payları açıkça gösterilmek suretiyle mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Ancak, mahkemece hüküm kurulurken mera vasfında olmayıp tarım arazisi vasfında olduğu belirtilen bölümün zilyetliği davacı lehine iktisap ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Yargıtay ise kroki ve fotoğraflardan yola çıkarak, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer vermenin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri: Kadastro Kanunu (No: 4857) Madde 23, Madde 24; Medeni Kanun (No: 4721) Madde 463.
16. Hukuk Dairesi         2018/4446 E.  ,  2019/2084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ....Mahallesi çalışma alanında bulunan 133 ada 3 parsel sayılı 110.019,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu taşınmazın bir bölümünün murisi olan babası .... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 133 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, teknik bilirkişiler .... tarafından hazırlanan 17.09.2014 havale tarihli rapora ekli krokide (D) harfi ile gösterilen bölümün, isimleri ve payları açıkça gösterilmek suretiyle .... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi, dahili davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen temyize konu bölümünün mera vasfında olmayıp, tarım arazisi vasfında olduğu ve söz konusu taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan taşınmaza ilişkin kroki ve fotoğraflardan, temyize konu taşınmaz bölümü ile taşınmazın kalan bölümü arasında yapay ya da doğal, ayırıcı unsur bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde mera parseli içerisinde kalan temyize konu bölümün, meradan açıldığının kabulü zorunlu olup, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyelere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

    25.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.