21. Hukuk Dairesi 2016/15691 E. , 2018/3448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 1994-2009 yılları arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş ... tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve ...larına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacının 01.06.1998 tarihinden itibaren 31.10.2008 tarihine kadar girişli çıkışlı olacak şekilde hizmetinin bildirildiği, öncesinde 10.05.1994-30.05.1997 tarihleri arasında 62065 sicil numaralı ... ... Tic. AŞ. işyerinden bildirim yapıldığı, tanıkların bu işyerinin davalıya ait olduğunu beyan ettiği, bir kısım ücret ...larının ibraz edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı işyerinde mevsimlik çalışması olduğu anlaşılan davacının bildirimsiz yıllarda çalışmasının olup olmadığı hususunda yeterince araştırma yapılmadan karar verilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, öncelikle ... ... Tic. AŞ. unvanlı şirketin ilgili ticaret sicilinden ortaklarını gösterir ticaret sicili kayıtlarını getirtmek, davalı ile bir bağlantısının olup olmadığını belirlemek, eğer organik bir bağlantıları varsa 10.05.1994 tarihinden itibaren, aksi halde davalı işyerinden bildirimin başladığı 01.06.1998 tarihinden itibaren olacak şekilde araştırma yapmak; davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem ...larının tamamını davalı Kurumdan istemek, ...larda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tüm tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan getirtmek,...larda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ... ... ... odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının bildirimsiz kalan yıllarda da mevsimlik çalışması olup olmadığını sormak, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, ücret ... olan ve imzasının davacıya ait olduğu belirlenen aylarda, çalışmanın imzalı ücret ...sunda belirtilenden daha fazla olduğunun kabul edilemeyeceğini göz önünde bulundurmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
G.K