Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1611
Karar No: 2018/5123
Karar Tarihi: 26.06.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1611 Esas 2018/5123 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/1611 E.  ,  2018/5123 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 18/02/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/04/2015 günlü kararın ve 29/08/2016 günlü ek kararın Yargıtay"da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 26/06/2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı, hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılardan Şerife Barçın tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamından, mahkemece verilen hükmün taraflara tebliğ edildiği, tarafların süresi içinde temyize başvurmamaları üzerine kararın mahkemece 26/11/2015 tarihinde kesinleşme şerhiyle kesinleştirildiği, davalılardan Şerife Barçın’ın dava dilekçesinin ve kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğini ifade ederek kesinleşme şerhinin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece 29/08/2016 tarihli ek kararı ile kesinleşme şerhinin kaldırılmasına yönelik istemin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır.
    Temyize konu karar, davanın kısmen kabulüne ilişkin asıl karar ile kesinleşme şerhinin kaldırılmasına yönelik istemin reddine ilişkin ek karardır. Kesinleşme şerhinin kaldırılmasına yönelik istemin reddine ilişkin ek kararın temyizi kabil değildir.
    Asıl karara yönelik temyiz istemi süre yönünden incelendiğinde; İlam, temyiz eden tarafa 12/06/2015 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 01/09/2016‘da verilmiştir. HUMK’un 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi on beş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde on beş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE 26/06/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/04/2015 günlü karar davalılardan ..."a "mernis" şerhli olarak tebliğe çıkmış ve "mahalle muhtarına teslim edilip 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı" denilerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiş ve temyiz edilmediğinden bahisle yerel mahkemece hükmün "23/10/2015 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi" işlenmiştir. Bunun üzerine davalı ... vekili 26/08/2016 günlü dilekçe vererek gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığını, temyiz haklarının ellerinden alındığını belirterek kesinleşme şerhinin kaldırılarak gerekçeli kararın taraflarına tebliğini talep etmişlerdir.
    Mahkemece 29/08/2016 günlü ek karar ile "davadan el çekilmiş olmakla, usulsüz tebligat iddiasının ancak temyizen incelenebileceği" gerekçesiyle kesinleşme şerhinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı ... vekili ek karar ile asıl kararı temyiz etmiştir.
    Dosya kapsamından; davalı ..."a dava dilekçesi "mernis şerh"li olarak Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca "mahalle muhtarına teslim edilip giriş kapısına 2 nolu baher kağıdı yapıştırıldı" şeklinde tebliğ edilmiş, tespit zaptı ve duruşma günü ise yine aynı adrese mernis şerhi ile tebliğe çıkarılmış, "bizzat kendi imzasına" tebliğ edilmiştir. Bu haliyle mernis adresi bilinen adres olmuştur.
    Tebligatların nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nda düzenlenmiştir. Kanun"un 10/1-2 fıkraları "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılmaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir, tebligat buraya yapılır" hükümlerini içermektedir. Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve Tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1. maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması (işe gitme gibi) halinde tebligat usulü, 21/2. maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir.
    Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen adrese çıkartılması, bu adreste yapılamayarak iade edilmesi halinde ise (adresten ayrılma gibi) mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bilinen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi ve başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır.
    Bilinen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre çıkartılacaktır. Hem Kanun metninde hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2. maddeye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır. Adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkarılarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir.
    Şu halde, dosyada davalı ..."ın bilinen adresi haline gelen adresine (mernis şerhi olmadan-normal) çıkarılarak ve iade olunan bir tebligat bulunmadığından, mernis adresine (mernis şerhli) gerekçeli kararın tebligat çıkarılması şartları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı ..."a gerekçeli kararın 12/10/2015 tarihinde tebliğine dair tebligat usulsüz olup, yerel mahkemenin kesinleşme şerhinin kaldırılması talebinin reddine dair 29/08/2016 günlü ek kararının kaldırılıp, 08/04/2015 günlü asıl karar yönünden temyiz incelemesinin yapılması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun asıl karara yönelik temyiz dilekçesinin süreden reddine dair görüşüne katılmıyorum. 26/06/2018
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi