18. Hukuk Dairesi 2015/8269 E. , 2016/3444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli ..... Mahallesi 11217 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak alınan 1.... Mahallesi 1507 ada 45 parsel sayılı taşınmaz nitelik, yüzölçümü ve değeri itibariyle dava konusu taşınmazla benzer özelliklere sahip değildir.
Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin (g) bendine göre arsalarda dava konusu taşınmazla karşılaştırılacak taşınmazların emsal niteliğinde olması gerekir. Örneğin, benzer yüzölçümlerde, bitişik ya da yakın adalarda bulunmak, aynı imar iznine ve fiyatlarda en azından yaklaşık değerde olmak gibi nitelikler "emsal"in seçilmesine esas alınması gereken unsurlardandır. Somut olayda bilirkişi kurulu raporunda emsal taşınmaz dava konusu taşınmazdan 6,42 kat daha değerli kabul edilmiş ise de, emsal ve dava konusu taşınmazın belirlenen özellikleri ve değer farkı itibarıyla bu taşınmaz somut emsal olarak kabul edilemez. Zira böyle bir emsalle yapılacak karşılaştırmadan sağlıklı ve gerçekçi bir sonuca ulaşılması her zaman olası değildir. Bu nedenle, re"sen araştırma yapılarak dava konusu taşınmaza emsal olabilecek taşınmazlar bulunup bunların seçilen satışlarına ait tapu kayıtları (satış tarihi, satış bedeli ve satışın taraflarını gösteren) dosyaya getirtilip bunlara göre değerlendirme yapılması gerekirken, yanıltıcı olma unsuru yüksek olan dava konusu taşınmaza göre daha değerli ve farklı konumdaki bir taşınmazın emsal alınması,
2-... İmar ve Şehircilik Müdürlüğü"nün yazısından, dava konusu 11217 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında yol, park ve ağaçlandırılacak alanda kaldığı; fen bilirkişi rapor ve krokisinden, taşınmazın (A),(B) ve (C) harfleri ile gösterilen asfalt yol ve kaldırım olarak el koyulan bölümlerin büyük bölümünün ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olduğu, (D,E,F,G,H ve L,) harfleri ile gösterilen bölümlere fiilen el atılmadığı ancak bu kısımların da imar planında davalı ... Belediye Başkanlığının sorumluluk alanında bulunan parkta kaldığı, buna göre yol ve kaldırım olarak fiilen el atılan bölümlerin fiilen el atılmayan (D,E,F,G,H ve L) bölümleri ile proje bütünlüğü içinde bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın krokide (D,E,F,G,H ve L) harfleriyle gösterilen bölümlerin bedeline de hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, bu kısımla ilgili hukuki el koyma olduğu kabul edilerek dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın krokisinde (K) (3319,95 m²) ile gösterilen, zeminde fiilen el atılmayan ve imar planında ağaçlandırılacak alan olarak ayrıldığı anlaşılan kısmın hangi belediyenin bakım ve sorumluluk alanında kaldığının araştırılarak; davalı ... Belediye Başkanlığı"nın görev alanında olduğunun tespit edilmesi halinde proje bütünlüğü kapsamında bu kısmın da bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
4-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği de dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.