Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2041 Esas 2017/3685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2041
Karar No: 2017/3685
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2041 Esas 2017/3685 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalının aldığı mal bedelleri için teminat amaçlı düzenlenen bonoya dayalı takibin gereksiz olduğunu iddia ederek, borçlarının olmadığını ve kötüniyet tazminatı talep etmişlerdir. Davalı ise takibin gerekliliğine işaret ederek davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme ticari ilişki bulunduğunu ve bononun ödeneceğine dair taahhüt verildiğini belirtse de, delillerin yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak yapılan bilirkişi raporunda para aktarım işlemleri tespit edilmiş ve ödemelerin bonodan kaynaklanan borç için yapılmış olması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle davacının karar başlığındaki isminin belirtilmemesi de dikkate alınarak, hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/2041 E.  ,  2017/3685 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar ... ve ... vekili, davalının müvekkilleri aleyhine bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bononun davalıdan et satın alınması nedeniyle teminat amaçlı olarak düzenlendiğini, bedelin davalı hesabına banka aracılığıyla ödendiğini, mahsup neticesinde davalıya bakiye borç kalmış olabilecekse de takipte talep edilen bono bedeli kadar borç olmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ..."ın dava konusu takipte borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, taraflar arasında devam eden ticari ilişki olması nedeniyle ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalıya verilen kambiyo senedinin ödeneceğine ilişkin icra takibi sırasında taahhütte bulunulduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan belgelerin ödeme iddiasını ispata yönelik kesin delil olmadığı, davalının borcun ödenmediğine yönelik yemin ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılar bonoların davalı alacaklıya teminat karşılığı verildiğini ve alınan mal bedellerinin ödendiğini belirtmişler, davalı da bononun alınan mal karşılığı verildiğini ancak ödeme yapılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı hesabından davalı hesabına virman yoluyla para aktarımı işlemleri yapıldığı belirtilmiştir.
    Bu durumda bilirkişi raporunda belirtilen virman yoluyla para aktarım işlemleri ile ilgili bankadan dekont veya hesap dökümlerinin ekleri getirtilerek, davacılar tarafından davalıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, şayet ödemelerin icra takibine konu bononun keşide tarihinden sonra ise bu ödemelerin bonodan kaynaklanan borca karşılık yapıldığının kabulü gerektiği, başka bir borca ilişkin ödeme yapıldığı savunmasının ispat yükümlülüğünün davalı alacaklıda olduğu gözetilmelidir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kabule göre de davacı ..."ın karar başlığında gösterilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.