13. Hukuk Dairesi 2015/43088 E. , 2018/5092 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, ... ili, Seyhan ilçesi, ... mahallesinde tapuya kain ... ada 9 parsel üzerinde bulunan ... Sitesi B-Blok 17 ve 18 numaralı bağımsız bölüm dükkanlar ile A-Blok 19 ve 20 numaralı bağımsız bölüm dükkanların depo ve eklentileri ile birlikte davalı tarafından 430.000 EURO bedel ile kendilerine satıldığını, 1/2"şer hisse oranı ile malik olduklarını, site yönetiminin aleyhlerine söz konusu depo ve eklentilerin ortak alan olduğunu ileri sürerek, ortak alana müdahale edildiğinden bahisle meni müdahale ve eski hale getirme için dava açtıklarını ve müdahalenin menine karar verildiğini, kendilerinin dükkanları görerek satın aldıklarını, davalının dükkana kattığı ortak alandan haberlerinin olmasının mümkün olmadığını, zira dükkanların bu şekilde inşa edilmiş olduğunu, satış sırasında kendilerine gösterilen dükkanlar ile projedeki dükkanlar arasında uygunsuzluk bulunduğunu, davalının kötüniyetli olarak bu şekilde satış yaptığını, fiilen teslim edilen sitenin ortak alanı ile proje dışı yerlerin ödeme zamanındaki rayiç değeri ile dükkanlardaki değer kaybının belirlenerek ıslahen toplam 417.970,30TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile, 417.970,30TL tazminatın dava tarihi olan 16.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyize gelen davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar, davalıdan satın aldıkları dükkanların depo ve eklentilerinin olduğu zannı uyandırılacak şekilde kendilerine ayıplı olarak satıldığını, bedelinin buna göre ödendiğini, akabinde ise bu kısımların ellerinden çıktığını ileri sürerek, dükkanlardaki değer kaybının tazmini istemiyle eldeki davayı açmış; mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1997/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda; bu hususlar gözetilmeksizin bilirkişiler tarafından yapılan yanlış hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir. Bilirkişilerin yaptığı hesaplamanın Dairemizin benimsediği nispi metoda uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporu alınıp Dairemizce uygulanan nispi metoda göre hesaplanan değer azalmasının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda l. bentte açıklanan nedenlerle, temyize gelen davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.