20. Ceza Dairesi 2017/6551 E. , 2018/1403 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki, İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 02/07/2015 tarihli, 2015/293 esas ve 2015/493 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06/10/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
1-“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık ... hakkında İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 26/10/2011 tarihli 2010/209 esas ve 2011/ 850 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2 maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleştirilerek infazına başlandığı, Kadıköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce sanığa çağrı yazısı tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrak kapatılarak Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
2- İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 02/05/2013 tarihli 2012/253 esas ve 2013/289 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK 191/1, 31/3 ve 62.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/8.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına , 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği,sanık müdafiinin itirazı üzerine itiraz mercii İstanbul 2.Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22/05/2013 tarihli 2013/259 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
3-Sanığın 3 yıllık denetim süresi içerisinde 27/08/2013 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu nedeniyle, İstanbul 90.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2014 tarihli 2014/404 esas ve 2014/380 sayılı kararı ile ; TCK 191/2.maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
4-Kanun yararına bozmaya konu İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 02/07/2015 tarihli 2015/293 esas ve 2015/493 sayılı kararı ile; TCK’nın 191/1,31/3,62, 50/1-a ve 52/2.maddeleri uyarınca 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemi üzerine;
Yargıtay 10.Ceza Dairesi’nin 05/05/2017 tarihli 2016/973 esas ve 2017/1740 sayılı ilamı ile; “İstanbul 90.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2014 tarihli 2014/404 esas ve 2014/380 sayılı kararının hükmün açıklanmasına esas alınamayacağı nedeni ile kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığı’na gönderilmesine” karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2-2.cümle gereğince 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde dosyanın re’sen ele alınarak kamu davasının düşürüleceğine, aksi takdirde davaya devam edilerek hüküm verileceğinin sanığa ihtarına dair İstanbul 4. Çocuk
Mahkemesi"nin 26/10/2011 tarihli ve 2010/209 esas, 2011/850 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetimli serbestlik tedbirine uymaması sebebiyle yapılan ihbar üzerine anılan Kanun’un 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair anılan Mahkemenin 02/05/2013 tarihli ve 2012/253 esas, 2013/289 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22/05/2013 tarihli ve 2013/259 değişik iş sayılı kararı ile kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemesi sebebiyle yapılan ihbar üzerine yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun’un 191/1, 31/3, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 02/07/2015 tarihli ve 2015/293 esas, 2015/493 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1-Dosya kapsamına göre, mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkındaki 02/05/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, açıklanmasına esas alınan İstanbul (kapatılan) 90. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2014 tarihli ve 2014/404 esas, 2014/380 sayılı kararının 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/2. maddesi gereğince verilmiş denetimli serbestlik tedbirine ilişkin bir karar olup, bu hali ile 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesinde yer alan "durma" kararı niteliğinde olduğu, kaldı ki daha sonra suça sürüklenen çocuğun denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle yargılamaya devam edilerek dosyayı devralan İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2016 tarihli ve 2016/188 esas, 2016/278 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın "mahkumiyet hükmü" niteliğinde olmadığı cihetle bu dosyanın hükmün açıklanmasına esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Kayden 01/01/1995 doğumlu olup, suçun işlendiği 30/09/2009 tarihinde 15 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesinin uygulanması gerekirken aynı Kanun’un 31/3 maddesi gereğince indirim yapılmasında isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nin 02/07/2015 tarihli ve 2015/293 esas, 2015/493 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede;
6572 sayılı Kanun ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. Maddesi hükmü ile 21/02/2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A(4)"de yer alan "Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır" hükmüne göre, dosyayı inceleme görevi Yüksek 10. Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 14/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.