Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/9296 Esas 2016/8975 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 50/1-a ve 52 maddeleri gereğince hapisten çevrili 7.300,00 TL adli para cezası ve doğrudan verilen 4.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan şirket ile sanıkların ortağı ve temsile yetkili olduklar.... Metal şirketi arasında, ... Kiralama Kanunu çerçevesinde ... 24. Noterliği tarafından düzenlenen 27/02/2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak; üç adet forklft makinesinin sanıklara teslim edildiği; ancak sanıkların, sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken kira bedellerini ödememesi nedeni ile temerrüte düşmesi üzerine, söz konusu borçlarını tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde ödemesi, ödemediği takdirde finansal kiralama sözleşmesinin fesh olacağı ve sürenin sona ermesinden itibaren 5 gün içerisinde finansal kiralamaya konu olan makineleri şirketin adresine teslim edilmesi hususlarında Beşiktaş 1. Noterliğinden gönderilen 16/10/2007 tarihli ihtarnamenin şirket daimi çalışanı..."a usulüne uygun şekilde 22/10/2007 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, sanıkların suça konu forklift makinelerini katılan şirkete teslim etmedikleri, finansal kiralama sözleşmesi, teslim tesellüm tutanağı, ihtarname ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.



Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “200” gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "200 GÜN" ve "400 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.