23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9339 Karar No: 2016/8974 Karar Tarihi: 20.10.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/9339 Esas 2016/8974 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/9339 E. , 2016/8974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52, 58 ve 53. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis ve 16.660 TL adli para cezası ile mahkumiyetine.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: ..."in borcundan dolayı hakkında başlatılan icra takibi sonucunda adına kayıtlı suça konu ... plakalı aracın haczedilerek ihale yolu ile satışa çıkarıldığı, ..."in başka borçları nedeni ile ihaleye girememesi üzerine arkadaşı mağdur ..."ü kendi adına ihaleye sokarak aracın ... adına ihale edilmesini sağladığı, bir süre sonra ise mağdur ..."ün başka bir borcundan dolayı bu kez suça konu aracın ...ın alacaklıları tarafından haczedildiği, bunun üzerine ..."in oğlu ... tarafından icra dosyası alacaklısının vekili tanık avukat ... ile irtibata geçerek..."ın borcunu ödeyip, araç üzerindeki haczin kaldırıldığı ve ...r"in isteği ile piyasaya olan borçlarını hallettikten sonra tekrar kendisine devredilmek üzere ...tarafından, arkadaşı sanık ... adına suça konu aracın satışı için ... Noterliği"nin 25/03/2011 tarihli vekaletname çıkartıldığı, sanık ..."ın bir süre sonra aracı bir işi olduğunu söyleyerek ..."den aldığı ve daha önceki satış için verilen vekaletnameye istinaden 29/03/2011 tarihinde başkasına sattığı, dolayısıyla sanığın suça konu aracı geri iade etmeyerek başkasına satmak suretiyle zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu, sanığın bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1) Suça konu aracın sanığa ifa ettiği meslek ya da hizmet dolayısıyla tevdi edilmemiş olması nedeniyle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, inceleme konusu olayın asıl mağdurunun ... olduğu, ancak ... tarafından yasal süresi içerisinde sanık hakkında herhangi bir şikayette bulunulmadığı, ayrıca incelemeye konu iddianame ve gerekçeli kararda mağdur olarak gösterilen Necat"ın ise 05/10/2011 tarihli savcılık ifadesinde sanıktan şikayetçi olamdığını belirtmesi karşısında, şikayet yokluğu nedeniyle TCK"nın 155/1, 73/1, CMK 223/1 maddeleri uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi; 2) Kabule göre de, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.