Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/983 Esas 2017/5845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/983
Karar No: 2017/5845
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/983 Esas 2017/5845 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/983 E.  ,  2017/5845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    ... Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2014 tarihli davanamesiyle, davalı derneğin uyarılmasına rağmen dernek adındaki "Birlik" ibaresini çıkarmadığı ileri sürülerek derneğin TMK. nın 60/2. maddesi gereği feshine karar verilmesi istenmiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6. maddesinde, genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; 14/2. Maddesinde ise, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu"nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
    Davacı sıfatı, kural olarak dava konusu hakkın sahibine aittir. Ancak özel kanun hükümleri ile bazı hallerde dava konusu hakkın sahibi olmayan üçüncü kişiye de dava açma hak ve yetkisi tanınmıştır. Bu haller istisnai niteliktedir ve ancak özel bir kanun hükmüne dayanabilir. Bu hallerden birisi de kamu yararı düşüncesi ile Cumhuriyet savcılarına bazı hukuk davalarını açma hak ve yetkisinin tanınmış olmasıdır. Cumhuriyet savcılarının açabilecekleri özel hukuk davaları da dahil olmak üzere kanunda gösterilmiştir. Dolayısıyla, Cumhuriyet savcıları dava açma hak ve yetkisini kanundan alır ve ancak kanunla verilmiş bu hak ve yetkiyi kullanarak dava açabilirler, açılan dernek davaları da üyelerin açtığı davalarla aynı kurallara tabidir.
    Somut olayda, Cumhuriyet savcısı tarafından davaname ile Türk Medenî Kanununun 60/2. maddesi uyarınca davalı derneğin feshine karar verilmesi istemiyle ... Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde dava açıldığı, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin ... (... Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman mahkemece re"sen gözönüne alınması gerekir.
    Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, Cumhuriyet savcısının özel hukuk alanında derneğin feshi istemiyle açtığı davada kesin yetki kuralı uyarınca, derneğin merkezinin bulunduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan, davanamenin yetki yönünden reddine karar verilmesi yerine işin esasına girilerek davanın reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.