2. Hukuk Dairesi 2017/1752 E. , 2019/485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI :...
DAHİLİ DAVALILAR :1-... 2-... 3-...
DAVALI-DAVACI :...
DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması - Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.02.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... Zorbalı vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Dahili davalılar tebligata rağmen gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalı kadın, eşi ... adına kayıtlı olan ve aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmazın eşi davalı ...’a satıldığını, Orhan’ın da diğer davalı-karşı davacı ... lehine ipotek tesis ettirdiğini, Orhan aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasını kazandığını yeniden eşi adına tesciline karar verildiğini, taşınmaz üzerine Ayhan lehine konulan ipoteğin Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi üzerine, verilen karar davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 16.12.2015 tarihli ilamı ile “Dava sonunda verilecek hüküm dava dışı eş ... ’in hukukuna da etkili olacaktır. Bu durumda davada husumetin davacı-karşı davalının eşi Ahmet’e de yöneltilmesi, gösterdiği taktirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacı-karşı davalının eşi vefat ettiğinden mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ise davacı-karşı davalının davasının kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delilerden, dava konusu taşınmazın davacı-karşı davalının eşi ... adına kayıtlı iken, Ahmet’in taşınmazı 10.03.2006 tarihinde ...’ya sattığı, Orhan’ın da dava konusu taşınmazı davalı-karşı davacı ...’dan aldığı borcun teminatını teşkil etmek üzere 31.05.2006 tarihinde Ayhan lehine ipotek tesis ettirdiği, ipotek tesis edildikten sonra davacı-karşı davalının, Orhan aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın ... adına olan tapusunun iptali ile yeniden davalı eş ... adına tesciline karar verildiği, kararın 19.01.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz ipotekle yükümlü olarak davalı eş Ahmet adına tapuya tescil edilmiştir. Türk Medeni Kanunu"nun 194/1. maddesinde taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufunun diğer eşin açık rızasına bağlı olacağı düzenlenmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere dava konusu taşınmaz Orhan adına kayıtlı olduğu tarihte, kayıt maliki Orhan tarafından davalı-karşı davacı ... lehine ipotek tesis edilmiştir. Kaldırılması
istenen ipotek işleminde eşin tasarrufu bulunmamaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalının Türk Medeni Kanunu"nun 194. maddesinin korunmasından yararlanması söz konusu değildir. O halde taşınmazın mülkiyeti davalı ...’a geçtikten sonra, bu kişinin borcunun teminatını oluşturmak üzere tesis edilen ipoteğin, davacı-karşı dayalı eşin “Açık rızasına” bağlı bir işlem niteliği bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile taşınmazın mülkiyetinin, Orhan’a aktarılmasına ilişkin tasarruf işleminin, hak sahibi erkek eşin tasarruf yetkisindeki eksiklik sebebiyle geçersiz sayılmasının, mülkiyet Orhan"da iken tesis edilen ipoteği geçersiz hale getirmeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalı-karşı davacı, dava konusu taşınmaz üzerine lehine ipotek tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını, 1. açık artırmanın 4.9.2012 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, ancak verilen tedbir kararı sebebiyle takibin durdurulduğunu, satış için yapılan 399.45 TL kıymet takdiri masrafı, 1.810,00 TL gazate ilan masrafı ve 42,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.251,45 TL ‘nin yeniden yapılmasının gerekeceğini ayrıca taşınmazın alacağa mahsuben satın alınmak ve daha sonra kira geliri elde etmek istendiğinden aylık 900,00 TL kira gelirinden yoksun kaldığını belirterek şimdilik 3.151,45 TL’nin yasal faizi ile birlikte verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacının davası Borçlar Kanunu"na dayanmaktadır. Talep, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmayıp, bu istek ile ilgili asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Bu bakımdan, davalı-karşı davacının bu talebi ile ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037,00 TL. vekalet ücretinin Fatma"dan alınıp Ayhan"a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.02.2019 (Pzt.)