Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1792
Karar No: 2021/4353
Karar Tarihi: 31.05.2021

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1792 Esas 2021/4353 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İnşaat şirketinde çalışan bir kişi olay sırasında düşerek hayatını kaybetti. Şirket yöneticisi ve diğer üyeleri taksirle öldürme suçundan yargılandı. Yapılan yargılamada şirket yöneticisi beraat etti ancak diğer üyeler asli kusurlu olarak suçlu bulundu. Temyiz aşamasında, şikayetten vazgeçilmesine rağmen sanık hakkında \"adli sicil kaydı dikkate alınarak\" maddi ve manevi tazminat kararı verilmiştir. Ayrıca, temel cezanın belirlenmesinde \"failin güttüğü amaç ve saiki\" ve \"failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı\" gerekçelerine dayanılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri: TCK 85/1, 62, 51/1-3, 51/7-8, 61/1, 22/4; CMUK 231, 321.
12. Ceza Dairesi         2020/1792 E.  ,  2021/4353 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç :Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 51/1-3, 51/7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Çolakoğlu inşaat şirketinde kalıp ustası olarak çalışan katılanın, olay günü 11:40 sıralarında inşaatın 5. katında kalıpları çaktığı esnada dengesini kaybederek zemin üzerine düşmesi sonucu öldüğü, sanık ...’ın şirketin yönetim kurulu başkanı ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, temyiz dışı sanık ...’nin kendisinin eşi olup yönetim kurulu başkan vekili olduğu, sanıklar Şeref ile İlve’nin çocuğu olan sanık ...’ın yönetim kurulu üyesi olduğu olayda,
    A- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Her ne kadar şirketi temsile yetkili kılınmış ise de, sanığın olay tarihinde Kıbrıs’da bulunan işlerle ilgilendiğine dair savunmaları, sanık ...’ın tüm resmi işlemler ve inşaatla oğlu olan ...’ın ilgilendiğine dair beyanları, şirketin bir aile şirketi olduğu, yazılı bir belge bulunmasa da sanıkların beyanlarından ve sanık ...’in kabulünden şirketin sorumlusunun sanık ... olduğu, sanık ...’ın Kıbrıs’ta bulunan inşaat ile ilgilendiğinin anlaşılması karşısında, ölümle sonuçlanan olayda sanığın kusuru olmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre ise;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas-2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine ve ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
    Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak, BOZULMASINA,
    B- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Şirket sorumlusu ...’ın, işyerinde sistematik iş güvenliği denetim ve kontrolü olmaması, mevzuata uygun iş güvenliği eğitimi verilmemesi, düşme riski teşki eden noktalarda korkuluk bulunmaması, yüksek yerlerde çalışmalarda emniyet kemeri kullanılmaması sonucu gerçekleşen olayda, asli kusurlu olarak sorumlu olduğu anlaşıldığından,
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz eden sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Katılanlar vekilinin 09.02.2011 tarihli protokol gereği maddi ve manevi tüm zararlarının giderildiğini, şikayetten vazgeçtiklerini mahkemeye bildirmesi karşısında, CMK"nın 231. maddesindeki "hükmün açıklanmasının geri bırakılması"na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanma koşullarının oluştuğu gözetilmeksizin, suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanık hakkında “adli sicil kaydı dikkate alınarak” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas-2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine ve ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 31.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi