13. Hukuk Dairesi 2019/2548 E. , 2020/2037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü, Pafta 14-19, parsel 1711"de kayıtlı taşınmazı tapu tahsis belgesi ile 05/12/1985 tarihinde davalı ... Büyükşehir Belediyesi’nden satın aldığını ve bedelini ödediğini, tapu tahsis belgesi ile belediyeye müracaat edildiğinde kendisine tapu verilemeyeceğinin söylendiğini, bu durumun mağduriyetine neden olduğunu, bu taşınmaz üzerinde kendisi tarafından yapılan binalar olduğunu, şu anda bu yeri boşaltmış olması ve taşınmazın başka şahıslara devrinin yapılmış olması nedeniyle taşınmaz üzerinde bulunan bina ve arsa bedelini davalıdan isteme hakkının bulunduğunu belirterek tapu tahsis belgesi için ödenen bedelin bugünkü rayicine uyarlanarak kendisine ödenmesine, taşınmaz üzerindeki bina bedelinin hesaplanarak yasal faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, tapu tahsis belgesinin mülkiyet hakkı vermediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 44.811,62 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dilekçesinde belirttiği taşınmazı, tapu tahsis belgesi ile 05/12/1985 tarihinde davalıdan satın aldığını ve bedelini ödediğini ancak, tapu tahsis belgesi ile belediyeye müracaat ettiğinde kendisine tapu verilmediği için taşınmaza ödediği bedelin rayiç değerini ve taşınmaz üzerindeki binaların bedelini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu 1711 parselde keşif yapılmış, tahsis edilen parsel üzerine davacı tarafından inşa edildiği söylenen gecekondu niteliğindeki taşınmazın, söz konusu parsel üzerinde değil bu parselin 1200 m doğusunda bir parsel üzerine inşa edildiği fen bilirkişisinin raporunda belirtilmiş; tahsis edilen taşınmaz üzerinde davacıya ait yapı olmadığı tespit edilmiş, yapının farklı bir taşınmaz üzerinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacının tahsis belgesi alırken ödediği bedelin günümüze uyarlanmış kısmı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Bu belge iptal edilmediği sürece davacının fiili kullanımına engel bir durum olmayacağı hususu ortadadır. Mahkemece öncelikle, söz konusu tapu tahsis belgesinin iptal edilip edilmediği ve geçerliliğini koruyup korumadığı hususları ilgili yerlerden sorulmalı, davacının fiili kullanımına engel bir durum bulunmakta ise bundan sonra bedel hakkında hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlarda bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı peşin alınan 711,10 TL harcın davacıya, peşin alınan 765,50 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.