Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/21295 Esas 2011/2074 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/21295
Karar No: 2011/2074

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/21295 Esas 2011/2074 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Boşanma davası üzerine verilen mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Mahkemenin, tazminatların düşük tutarında kaldığı ve çocukların velayet konusunda kararının yanlış olduğu belirtilerek kararın bozulması istenmektedir. Mahkeme, bu konularda yapılan itirazları kabul etmiş ve davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatların artırılması gerektiğini hükme bağlamıştır. Ayrıca çocukların velayetinin babada kalması kararı da yanlıştır ve davalı kocanın diğer çocuğun velayetinin de kendisine verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanunu'nun 42 ve 44. maddelerinin dikkate alınarak daha uygun miktarlarda tazminat takdiri gerektiği belirtilmiştir. Bu maddelerin açıklamalarına göre, hakkaniyet ve adaletin sağlanması için tarafların durumlarına göre uygun miktarlarda tazminat verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
2. Hukuk Dairesi         2010/21295 E.  ,  2011/2074 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    3-Müşterek çocuklar yargılamanın devamı sırasında davalı baba yanında kalmışlar ve duruşmada babaları ile kalmak istediklerini ifade etmişlerdir. Görüşlerine başvurulan uzmanlar da raporlarında velayetlerin babaya verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Küçüklerin birbirlerinden ayrılmalarının onların bedeni ve fikri gelişimlerinde olumsuz etki yapacağı da açıktır. Öte yandan karardan sonra, 18.6.2009 tarihli tutanakla velayeti anneye verilen müşterek çocuk ... "ın anne tarafından babaya teslim edildiği de anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, 2001 doğumlu ... "un da velayetinin davalı babaya verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır.
    4-Davacı kadın yararına hükmedilen tazminatlara talep olduğu halde boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmemiş olması da doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı kadın, yukarıda 3. bentte gösterilen nedenle davalı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, velayet nedeniyle hükmün bozulması nedeniyle Ömer Faruk yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.02.2011(Prş)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.