12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/6395 Karar No: 2019/15292 Karar Tarihi: 21.10.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/6395 Esas 2019/15292 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş, dosya incelendikten sonra temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. Mahkeme, Tebligat Kanunu'ndaki değişiklik sonrası, gerçek kişiler yönünden tebligat yapılabilmesi için borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve daha önce kendisine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması gerektiğini belirtmiştir. Ancak, ticareti usule aykırı terk suçlarında sanıklara daha evvel usule uygun tebligat yapılmadan duruşma davetiyesi tebliğ edildiği ve bu durumun Kanuna aykırı olduğu ifade edilmiştir. İİK'nın 349. maddesinin 5. fıkrasına uygun olarak duruşmaya gelmeyen sanıkların yargılamasının yokluğunda yapılabileceğine dair şerh bulunan duruşma davetiyesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği için savunma hakkının kısıtlandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, İİK'nın 349. maddesinin 5. fıkrası, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2019/6395 E. , 2019/15292 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tebligat Kanunu"nda 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrası, gerçek kişiler yönünden 35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunlu olduğu, ticareti usule aykırı terk suçlarında sanıklara daha evvel usule uygun tebligat yapılmadan Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre duruşma davetiyesi tebliğ edildiği, İİK"nın 349. maddesinin 5. fıkrasına uygun olarak, duruşmaya gelmediği takdirde yargılamanın yokluğunda yapılabileceğine ilişkin şerh bulunan duruşma davetiyesinin usulüne uygun şekilde sanıklara tebliğ edilmeden sanıkların yokluğunda yargılama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.