Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17482 Esas 2017/3674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17482
Karar No: 2017/3674
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17482 Esas 2017/3674 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, müvekkilinin takibe konu alacağına temlik yoluyla sahip olduğunu savunarak tespit davasına karşı çıkmıştır. Davacı ise takip edilen bonoya ciranta durumunda olduğunu ve ödememe protestosu çekilmediği için kendisi aleyhine takip yapılamayacağını iddia etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir ancak gerekçeleri açıklamamıştır. Bu nedenle, Anayasa ve yasa hükümlerine uygun olmayan bu hükmün bozulması istenmiştir.
Kanun Maddeleri: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. ve HMK'nun 297. maddeleri gereği mahkeme kararlarının gerekçeli yazılması zorunludur.
19. Hukuk Dairesi         2016/17482 E.  ,  2017/3674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı ..."un bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, usulsüz tebliğ sonucu takibin kesinleştiğini, adı geçenin dosya alacağını davalıya devir ve temlik ettiğini, müvekkilinin takibe konu bonoda ciranta olup, davalı yanın ödememe protestosu çekmemesi nedeniyle müvekkiline müracaat hakkını kaybettiğini, taraflar arasında temel borç ilişkisi bulunmadığını, kötüniyetli olarak davacı hakkında icra takibi yapıldığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin temlik yolu ile icra takibine konu alacağı devir aldığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, şahsının protesto çekme zorunluluğu bulunmadığını, davacı tarafın borca, bonoya ve bonodaki imzaya itiraz etmediğini, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde icra dosyası ve ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/14 esas sayılı dosyası gözönüne alındığında davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu edilen kambiyo senedinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davacı, takip ve dava konusu bonoda ciranta durumunda olduğunu kendisine ödememe protestosu çekilmediğini bu nedenle kendisi aleyhine takip yapılamayacağını iddia etmiş, davalı ise husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduğu gibi esas yönünden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, ancak gerekçeleri açıklanmamıştır.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141. ve HMK"nun 297. maddesine göre mahkeme kararlarının gerekçeli yazılması zorunludur. Taraflar, gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını anlayabilecekleri gibi, temyiz incelemesi sırasında da hükmün usul ve yasaya uygun olup olmadığı ancak gerekçe sayesinde denetlenebilmektedir. Bu itibarla yukarıda belirtilen Anayasa ve yasa hükümlerine uygun olmayan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.