Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/40450
Karar No: 2012/2897
Karar Tarihi: 02.02.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/40450 Esas 2012/2897 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2009/40450 E.  ,  2012/2897 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, genel tatil, TİS farkı, ilave tediye, akdi ikramiye, kömür yardımı, aile ve çocuk yardımı, kıdemli işçiliği teşvik ikramiyesi, taşıt yardımı, giyecek yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı belediyede çalıştığı dönemde fazla mesai yaptığını, hafta sonu ve bayram günleri çalıştığını, TİS"den yararlandığını, ancak haklarının hiç birisinin ödenmediğini, gündüz 8-15, gece 15-23 arası çalıştığını Ekim 2003 tarihinde emekli olduğunu, 24.000.TL. ödeme yapıldığını ileri sürerek ilave tediye, akdi ikramiye, kıdemli işçiliği teşvik ikramiyesi, gece çalışması ücreti, TİS ücret farkı , kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, kömür yardımı, taşıt yardımı, giyecek yardımı, aile ve çocuk yardımı alacaklarının tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, Davacının yapılan bir kısım ödemeleri çekincesiz kabul ettiğini, zamanaşımının olduğunu, ayrıca dilekçesinde belirttiği bir kısım alacakların da maaş bordrolarına eklenerek ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının 1986 yılında belediyede işe başladığı, 12.09.2003 tarihinde ise iş akdine son verdiği, askerlik hizmetini borçlandığı, hizmet süresinin 18 yıl 9 ay 1 gün olduğu, davacının yaşlılık aylığı almak maksadıyla iş akdini sona erdirdiği, TİS"den yararlandığı, sözleşmede yazılı hakların bir kısmının ödendiğinin davalı işverenlikçe ispat edilemediği, bir kısmının ise 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, öte yandan taşıt yardımı, aile yardımı ve giyim yardımı alacaklarının davacıya ödendiğinin anlaşıldığı, tanık beyanlarına göre çalışma saatleri ve vardiye sistemi itibariyle davacının fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil alışması alacaklarının doğmadığı , TİS"de yazılı bulunan ikramiye, ilave tediye, gece çalışması, kömür yardımı, kıdemli işçiliği teşvik primi ve fark ücretlerin doğduğu, bunların ödendiğinin davalı işverenlikçe ispat edilemediği gerekçesi ile . bilirkişi raporundaki miktarlara göre, ilave tediye, akdi ikramiye, kıdemli işçiliği teşvik ikramiyesi, gece çalışması ücreti, TİS ücret farkı isteklerinin kabulüne, diğer isteklerin reddine karar verilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gece çalışma ücreti. 4.264,81.YTL olarak hesaplanmasına rağmen davacı işçiye kıdem tazminatından 2.293,94.YTL. fazla ödeme yapıldığı belirtilerek bu miktarın mahsubu ile 1.970,87.YT olarak hüküm altına alınmıştır.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya fazla ödendiği belirlenen kıdem tazminatının hesaplanan gece çalışması ücretinden mahsup edilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Borçlar Kanununun 118/1 maddesi uyarınca, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları itibari ile aynı türden malı birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Sonuçta her iki borç da az olanı oranında sona erer (Eren, F. Borçlar Hukuku Genel Hükümler,7. Bası. Beta. İstanbul, s. 1261). Takas borcu sona erdiren nedenlerden biridir.
    Takastan bahsedilmek için, her şeyden önce iki ayrı kimsenin karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olmaları gerekir. Henüz doğmamış veya takas anında sone ermiş alacaklar takas edilemez.
    Takas edilecek alacaklar aynı nitelikte, aynı türden olmalıdır. Borçlar doğdukları anda aynı türden olabileceği gibi, sonradan da aynı türden olabilirler. Ancak takas hakkının kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunludur.
    Takası için gerekli olan bir diğer şart da alacağın muaccel olmasıdır. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerekir. Takas edilecek alacağın muaccel olması, buna karşılık asıl alacağın (karşı taraf asıl alacağının) sadece ifa edilebilir bulunması yeterlidir.
    Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Takası ileri süren tarafın alacağının tartışmalı olması, takas ileri sürülmesine engel değildir. Alacağı tartışmasız olan taraf bu takasa itiraz edebilir ve kendi alacağını dava edebilir. Takası ileri süren tarafın bunun için dayandığı alacak, talep ve dava edilebilir bir alacak olması gerekir.
    Bunu istisnası zaman aşımına uğramış borçlarda görülür. Zaman aşımına uğramış borç talep ve dava edilebilir olamamasına karşın, alacaklı buna takas için dayanabilir. Borçlar Kanunu’nun 118/III maddesine göre, zaman aşımına uğrayan alacak, takas şartlarının tamamlandığı tarihte henüz zamanaşımına uğramamışsa alacaklı takas talebinde bulunabilir.
    Adı geçen Yasanın 124 üncü maddesi gereğince, borçlu önceden takastan feragat edebilir. Başka bir anlatımla, daha borç ilişkisi kurulurken ya da daha sonra, borçlu diğer tarafın alacak talebine karşı takas dermeyan etmeyeceğini taahhüt edebilir. Yasanın 123 üncü maddesinde takası kanunen önlenmiş bazı alacaklar sayılmıştır.
    Kanun takas için bir irade açıklaması aramaktadır. Takası gerçekleştirmek için irade açıklamasına takas beyanı denir. Bu beyan bir taraflı bir hukuksal işlemdir. Bu işlem bir yenilik doğuran hakka dayanır. Tarafların biri, borcu ile alacağını takas ettiğini karşı tarafa bildirerek, bu hakkını kullanmış olacaktır (BK. m. 122/I). Takas hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir haktır.
    Borçlunun takas hakkını kullanma isteğini, alacaklıya bildirmesi gerekir. Takas bir sözleşme olmadığı için karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Takas aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle, borçlu takas edilecek alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmalıdır.
    Borçlar Kanununun 122/II maddesi uyarınca, takas halinde her iki borç, takas edilebilecekleri andan itibaren en az olan borç oranında düşer. Beyan yapılınca, bunun hükmü, takas şartları tamamlandığı ana kadar geriye etkili sayılmıştır. Böylece borçlar takas beyanının yapıldığı zaman değil, takas şartlarının gerçekleşeceği an düşmüş olacaktır. İki borç miktarca farklı ise, takas sonucunda az olan borç tamamen, diğeri ise kısmen sona erer. Mahsupda alacaktan indirme yapılması söz konusudur. Fakat indirilen miktar mukabil bir alacak değildir.
    Dava dayanağı hukuki olay inkâr edilmemekle birlikte, talep sonucunu reddeden, bir hakkın doğumuna engel olan veya hakkı sona erdiren yeni olayların ileri sürülmesine "itiraz" denir.
    Davalının açıkça itiraz ettiğini belirtmesine gerek kalmadan, dava dosyasındaki bilgilerden bir itiraz sebebinin varlığı anlaşılıyorsa, hâkimin bunu re"sen (kendiliğinden) dikkate alması gerekir. Dava konusu borcun ödendiğini gösteren ücret bordroları, ibranameler, feragatnameler itiraz niteliğindedir. Her zaman dikkate alınmalıdır.
    Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka def’i denir. En tipik örneği, zamanaşımı def"idir. Def’iler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir.
    Defiler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz.
    Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, def’i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def’i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def’i nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir.
    Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda gece çalışma ücreti 4.264,81 YTL olarak hesaplanmasına rağmen davacı işçiye kıdem tazminatından 2.293,94 YTL fazla ödeme yapıldığı belirtilerek bu miktarın mahsubu ile 1.970,87 YTL olarak belirlenen miktar hüküm altına alınmış ise de davalı işveren tarafından yargılama aşamasında usulüne uygun olarak ileri sürülmüş bir takas veya mahsup defi bulunmamaktadır.
    Mahkemece davalının ileri sürdüğü herhangi bir takas-mahsup defi olmadığı gözetilmeden hesaplanan gece çalışması ücretinden kıdem tazminatından fazla ödenen miktarın mahsup edilerek söz konusu alacağın belirlenip hüküm altına alınması isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi