15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5776 Karar No: 2016/5126 Karar Tarihi: 13.12.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5776 Esas 2016/5126 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket, prefabrik yatakhane yapımına ilişkin eser sözleşmesi nedeniyle alacak istemiyle mahkemeye başvurmuştur. Ancak mahkeme, davayı ticari dava saymadığı için görevsizlik kararı vermiştir. Davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu ise, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması gerektiğini belirtirken, 5. maddesi ise ticari davaların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğini söylemektedir. Ancak asliye hukuk mahkemelerinin de görevli olduğu durumlar vardır. Örneğin, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmemektedir. Bu durumda, davacı şirket ticari işletmesiyle ilgili bir faaliyet yürütmekteyken, davalı Belediye kamu hizmetleri kapsamındaki bir faaliyeti gerçekleştirmiştir. Belediyeler ticari işletme kapsamında sayılmadığı için davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri:Türk Ticaret Kanunu'nun 4. ve 5. maddeleri.
15. Hukuk Dairesi 2016/5776 E. , 2016/5126 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, prefabrik yatakhane yapımına ilişkin eser sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup mahkemece ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 Sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Somut olayda, davacı şirket yüklenici, davalı Belediye iş sahibidir. Davacı şirketin uyuşmazlık konusu olan Prefabrik yatakhane yapımı işinin ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı Belediye uyuşmazlık konusunu ticari işletmeleriyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirmiştir. Kaldı ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 16/II. maddesi uyarınca Belediyenin tacir olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevlidir. O halde davaya bakılması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.