
Esas No: 2019/4038
Karar No: 2019/5712
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/4038 Esas 2019/5712 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Kamu Yönetimi tarafından istenen bir tapu kaydı iptali ve tescil davasının kararına yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından karar bozulmuştur. Mahkemenin yetersiz inceleme ve eksik bilirkişi raporuna dayanarak verdiği hükmü usul ve kanuna aykırı bulmuştur. Yargıtay kararıyla birlikte, taşınmazın orman sınırı içerisinde olup olmadığı, davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı, hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi gerektiği açıklanmıştır. Kararda, 3402, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar da detaylı bir şekilde açıklanarak davanın yeniden incelenmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz senetsizden orman vasfı ile 2.138.537,10 m2 yüzölçümüyle Maliye Hazinesi adına tespit olunmuştur.
Davacı Hazine dava dilekçesinde, eski 160 parsel sayılı 680 m2 yüzölçümlü Hazineye ait taşınmazın kadastro sırasında çekişmeli taşınmazın sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmaz bölümünün tarla vasfı Hazine ile adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda çekişmeli.....mevkinde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 680,00 m2 kısmın ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 2.137.857,10 m2 kısmın tescilli vasfı ile maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışması 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılmış, askı ilanına 30/07/2008 - 29/08/2008 tarihinde çıkarılarak kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmazın orman sınırı içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece çekişmeli 680.00 m2 taşınmazın Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, Hazinenin dayandığı tapu kaydı keşifte usulünce uygulanmamıştır. Yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
O halde, mahkemece; çekişmeli taşınmazın çevresi ile birlikte geniş kadastro pafta örneği dosya içerisine alınmalı, davacının dayandığı 160 parsel numaralı taşınmaza ait tapu kaydı (dört tarafı çalılık 680,00 m² miktarlı) ilk tesis tarihinden itibaren tüm geldi ve gittileri ile tapuya tesciline esas 1934 tarihli tahrir varakası ve diğer evrakları getirtilmeli, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilerek dosya arasına alınmalı, yine yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde ise bu kez davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmelidir. Taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yapılacak keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca öncelikle davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi uyarınca tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu veya tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı belirlendiği takdirde davanın reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmeli, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.