MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin, davalı kooperatife olan borcundan dolayı verdiği 20.10.2002 tarihli 3.028,00 TL bedelli senedi davalıya ödediği halde, davalının ödenen bu senedi tekrar icra takibine koyduğunu, müvekkilinin icra tehdidi altında davalı kooperatif ile sulh sözleşmesi imzalayarak takip masrafları olarak 1.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, ayrıca mal varlığına uygulanan haciz sebebiyle psikolojik sıkıntı da yaşadığını ileri sürerek, 1.000,00 TL maddi ve 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kooperatif uygulamasına göre davacının takipten hemen önce yaptığı ödemeye ilişkin banka dekontunu kooperatife getirip senedini almamasından dolayı müvekkilinin ödemeden haberdar olamadığını, takip yapılmasına kendi kusuru ile sebebiyet veren davalının müvekkili ile sulh sözleşmesi imzalamayı kendisinin istediğini, ödemeyi kabul eden müvekkilinin 1.000,00 TL takip masraflarını davalıdan alarak dosyadan feragat ettiğini, takip yapılmasında müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 13.03.2012 tarih ve 2010/3377 E., 2012/1010 K. sayılı ilamı ile davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin, 06.02.2013 tarih ve 2012/6718 E., 2013/586 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının, ödeme yaptıktan sonra borç dayanağı belgeyi davalı alacaklıdan almadığı, ödeme emrinin tebliğine rağmen icra dosyasına itirazda bulunmadığı, 15.03.2006 tarihli sulh sözleşmesini imzaladığı, davacının kendi ihmali nedeniyle icra takibinin yapılmasına, takibin kesinleşmesine, haciz işleminin yapılmasına ve maddi tazminat olarak talep edilen 1.000,00 TL"nin ödenmesine neden olduğu anlaşıldığından, hem maddi tazminat, hem de manevi tazminat şartlarının gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.