23. Ceza Dairesi 2015/16072 E. , 2016/8960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık, kamu malına zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme.
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 142/1-a, 53 ve 58. maddeleri gereğince 3 yıl hapis cezası ile, 5237 sayılı TCK"nın 116/2 ve 53. maddeleri gereğince 8 ay hapis cezası, 5237 sayılı TCK"nın 152/1-a ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyet.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç tarihinde... Aile Sağlığı Merkezi binasına girerek, bina içerisinde bulunan kilitli oda kapılarını tornavida ile zorlayıp zarar vererek açtığı ve kurum ile çalışanlara ait olan bilgisayar kasası, monitör, klavye ve hard diskleri çalarak uzaklaştığı, sanığın bu surette nitelikli hırsızlık, kamu malına zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın suç tarihinde kamu kurumu niteliğinde bulunan sağlık merkezine girerek bilgisayar kasası, monitör, klavye ve hard diskleri çaldığı, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunması ve suça konu olayı gerçekleştiği oda içerisinde düşürülen sigara paketi üzerindeki parmak izinin sanığa ait olduğuna dair alınan ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunda, TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın suç tarihinde, kamu kurumu niteliğinde bulunan sağlık merkezine girerek burada bulunan odaların kapılarına zarar vererek açtığı, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut suç inkarını içerir savunması, olay yeri tespit tutanağı, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Kamu malına zarar verme suçu açısından, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK"nın 152/1 maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, kamu malına zarar verme suçunda, TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Kabule göre de, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK 326/son gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 20/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.