Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6758
Karar No: 2020/5888
Karar Tarihi: 13.10.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6758 Esas 2020/5888 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteğin kabulüne karar vermiştir. Tedaş Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, dava harici şahsa ait olduğu belirtilen otelde boyama işinin davalıya verildiği, davacı ile ağabeyinin de boyama işinde çalıştığı, oda içerisinde boya yaparlarken, davacının ağabeyinin elindeki aluminyum saplı rulo fırçanın ucunu binanın dışında bulunan elektirik hattına temas ettirmesi neticesinde elektiriğe kapılarak çarpıldığı, davacının da ağabeyini çarpıldığı elektriğe kurtarmaya çalışırken elektiriğe çarpılarak iş kazası geçirdiği belirlendi. Mahkeme işverenin işçiyi gözetme (koruma) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluk olduğunu belirtti. Davalı enerji nakil hattının işleticisi konumunda bulunan, işveren niteliği olmayan davalı Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin davaya konu kazanın gerçekleşmesinde kusuru olmadığı açıklandı. İş bu
10. Hukuk Dairesi         2020/6758 E.  ,  2020/5888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyurak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalılardan Tedaş Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1- Dava, sigortalının 20/10/2002 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, karar başlığında ... gösterilmek suretiyle davacının davasının kabulü ile, 248.845,43 TL maddi zararın olay tarihi olan 20/10/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kusuru oranında davalı taraftan tahsiline, 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/10/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş, iş bu dava dosyası ile birleşen Davalı ... hakkında açılmış olan 2009/272 Esas sayılı dosya hakkında karar verilmemiş olduğu anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, dava harici şahsa ait olduğu belirtilen otelde boyama işinin davalı ...’a verildiği, davacı ile ağabeyi ...’in de ... ile boyama işinde çalıştıkları, oda içerisinde boya yaparlarken, davacının ağabeyi ...’in elindeki aluminyum saplı rulo fırçanın ucunu binanın dışında bulunan binaya yaklaşık 0,8 m ila 1,45 metre mesafeden geçen elektirik hattına temas ettirmesi neticesinde elektiriğe kapılarak çarpıldığı bu esnada davacının da ağabeyini çarpıldığı elekitirkten kurtarmaya çalışırken elektirğe çarpılarak iş kazası geçirdiği, SGK tarafından olayın iş kazası olarak kabul edildiği, sürekli iş göremezlik oranının kurum sağlık kurulu raporuna göre %42 olarak belirlendiği, mahkemece hükme esas alınan 27/07/2010 tarihli bilirkişi heyeti kusur raporunda davalı ...’a %35, dava harici Kemal’e %20, davacıya %10 kusur verilmişken, otel işletmesi tarafından kullanılan binanın enerji nakil hattındann sonra yapılıp yapılmaması haline göre seçenekli kusur değerlendirilmesi yapılarak; binanın enerji nakil hattından sonra yapılması halinde... Belediyesi’ne %10, Otel Sahibi ...’a %25 oranında kusur verilirken; binanın enerji nakil hattından önce yapılması halinde ise davalı işletmenin devrolduğu ...’ın %15, Otel Sahibi olduğu belirtilen Salih Bulmuş’un ise %20 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesinin gerektiğinin tespit edildiği, Kolluk araştırmasına göre Otelin 1997 yılında yapıldığı, İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatının 06/06/1997 yılında verildiği, ... ... İl Müdürlüğünün 08/05/2012 tarihli yazı cevaplarından olayın gerçekleştiği yerdeki enerji nakil hattı tesisinin 07/08/2001’de dava harici ... Ltd. Şti’ne verildiğini, bu işin kesin kabulünün ise 19/10/1994 tarihinde yapıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın bir kısmının iş kazasının gerçekleşmesinde işçi işveren haricinde üçüncü kişi niteliğinde olan enerji nakil hattı işletmeci olan firmanın kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
    İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu"nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
    İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir)
    Aralarında işçi - işveren ilişkisi bulunmayan davalıların iş kazasından sorumluluklarının belirlenmesinde, iş kazasının özü itibariyle bir haksız fiil teşkil etmesi göz önünde bulundurularak iş kazası tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun haksız fiilden sorumluluğa ilişkin genel hükümlerinin de uygulanacağı açıktır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda 20/10/2002 tarihinde meydana gelen iş kazasına neden olan elektirik nakil hattının 19/10/1994 tarihinde tamamlanmışken, iş kazasının gerçekleştiği otelin faaliyete geçiş tarihinin 06/06/1997 tarihi olmasına göre, kazaya sebep olan binaya yakın mesafeden geçen elektirik hattının yapıdan önce tesis edildiğinin anlaşılmasına göre, davalı enerji nakil hattının işleticisi konumunda bulunan, olay yönünden işveren niteliği olmayan ve karar başlığında hatalı olarak eski ünvanı belirtilen... Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (...)’nin davaya konu kazanın gerçekleşmesinde kusuru olmadığı açıktır. O halde iş bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iş bu davalınının tazminatlardan sorumluluğuna hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    2- Öte yandan iş bu temyize konu 2009/188 Esas sayılı dava dosyası ile 11/11/2009 tarihli karar ile birleşen, aynı tarihli duruşmada asıl dosya kapsamına girdiği tespit edilen ve bu dosyadan tefriki niteliğinde bir karara da rastlanmayan davalı ... hakkında 03/09/2009 tarihinde 8.000,00 TL Maddi tazminat istemiyle açılan 2009/272 Esas sayılı dosya hakkında olumlu olumsuz nitlikte bir karar verilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 297. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
    Öte yandan iş kazası hukuki sebebine dayalı tazminat davalarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 50, 51 ve 142. maddeleri gereğince müşterek müteselsil sorumluluk hükümlerine dayandığı, davacının talebini daraltarak açıkça davalıların kusur oranında sorumluluğuna karar verilmesi yönünde talebi olmadığı hallerde bu husus gözetilerek tazminattan sorumluluğu bulunanlar hakkında müştereken ve müteslesilen tahsile karar verilmesi gerektiği de açıktır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, Mahkemece yapılacak iş, asıl dava dosyası ile 11/11/2009 tarihinde birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2009/272 Esas - 2009/410 Karar sayılı dosyasında davalı ...’ın işveren olup olmadığı, şahsi kusurunun bulunup bulunmadığı hususunu da değerlendirerek olumlu olumsuz nitelikte ve anılan davalının sorumluluğunun kabuü halinde iş bu davalı için talebin 8.000 TL maddi tazminat istemiyle sınırlı olduğu gözetilerek ve açıkça kusur oranında sorumluluğa dayanmadığı da gözetilekerek, kusur oranında davalıdan tahsili ibaresi yazılmaksızın maddi tazminat istemiyle ilgili iş bu talep miktarıyla sınırlı sorumluluğa hükmedilmesi, eğer olayda kusurunun bulunmadığının anlaşılması halinde ise davanın reddi noktasında bir karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı ...’a iadesine, 13/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi