Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6401 Esas 2020/2262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6401
Karar No: 2020/2262
Karar Tarihi: 18.02.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6401 Esas 2020/2262 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığa dolandırıcılık suçundan 2 kez ayrı ayrı ceza verilmiştir. Dosya uzlaşma kapsamında olduğu için önce uzlaşma bürosuna tevdi edilmiştir fakat uzlaşma sağlanamamıştır. Sanık, katılanların yanlarına gelerek hayvanat bahçesi gezisi için anlaşma yapmış, sonra dolmuşa binmiş ve evde bozuk para olmadığını söyleyip toplamda 250 TL’yi aldıktan sonra olay yerinden kaçmıştır. Sanığın savunması, katılanların beyanları ve tüm deliller göz önüne alınarak sanığın suçu işlediği kabul edilmiştir. Ancak, hapis cezasının alt sınırdan belirlenmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında hüküm veren mahkeme gerekçe göstermeksizin fazla ceza tayin etmiştir. Bu nedenle hüküm fıkrasından adli para cezası terimleri çıkarılarak yerlerine daha düşük ceza terimleri eklenmelidir. Kanun maddeleri şöyledir: 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2018/6401 E.  ,  2020/2262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyetine (2 kez ayrı ayrı)

    Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın, çalışmakta olduğu ...Taksi durağında sırasını bekleyen katılan ...’ın yanına gelerek ... Camii"nden hayvanat bahçesine gitmek istediğini beyan etttiği, sanık ile katılan ...’ın 50 TL ye anlaştıkları, sanığın yine katılan ..."a aynı zamanda bir tane dolmuş lazım olduğunu söylemesi üzerine de katılan ..."ın arkadaşı olan ve dolmuş işleten diğer katılan ..."yı arayarak... AVM"nin yanında bulunan ..."ın önüne gelmesini istediği, katılan ..."nın gelmesi üzerine sanığın önce katılan ..."ın aracıyla yola çıktığı, sanığın yolda katılan ..."nın kullanımındaki dolmuşa geçtiği, katılan ..."ya evde bozuk parasının olmadığını, 200 TL"sinin olduğunu, bu nedenle kendisine 100 TL vermesi durumunda evdeki 200 TL’yi getirip kendisine vereceğini söyleyip 200 TL"sini aldığını ve dolmuştan inerek diğer katılan ..."ın yanına geçtiği, katılan ..."a da aynı şekilde evde bozuk para olmadığını, 50 TL vermesi halinde 100 TL getirip kendisine vereceğini beyan etmesi üzerine ..."ın da kendisine 50 TL verdiği, ancak sanığın bu paraları aldıktan sonra olay yerinden paralar ile birlikte kaçtığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda;sanık savunması, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, sanık hakkında uygulanan adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün” “25 gün” ve “600,00 TL" adli para cezası terimlerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve “80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.