Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

...-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

...-) 01...1981 – 30.04.1987 tarihleri arasında davalı işverenlere ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/.... maddesinde çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden getirilen ... yıllık süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Buna göre, ilgili kişi hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, düzenlenmesine karşın yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, sigortalılık bildirimini içeren dönemsel sigorta primleri bordrosunun/aylık prim ve hizmet belgesinin hazırlanmadığı veya anılan süre içerisinde Kuruma teslim edilmediği, sigorta priminin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde Kurum görevlilerince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin
hak düşürücü süre içerisinde yargı yoluna başvurması zorunludur. Uygulama yapılırken, hizmetin ara vermeksizin kesintisiz gerçekleştiği durumlarda, çalışmanın sona erdiği (işten çıkış yapıldığı) yılın sonuna karşılık gelen 31 Aralık gününden başlayarak ... yıllık sürenin hesaplanması gerekmektedir. Önemle belirtilmelidir ki işe giriş bildirgesinde yazılı çalışmaya başlanılan tarihten öncesine ait hizmet iddialarında da hak düşürücü süre uygulaması söz konusu olup bu süre, kesintisiz çalışmanın sonlandığı yılın 31 Aralık gününden itibaren hesaplanmaktadır.

Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında 2011 yılında açılan dava değerlendirildiğinde, yaşamını yitiren davalı işveren ...’e ait 6924 sicilli işyerinden 30.05.1982, davalı işveren ... … A.Ş.’ne ait 10399 sicilli işyerinden 30.06.1985 günü ayrılan ve...’e ait 6924 sicil sayılı işyerinde 01.09.1982, 25 sicil numaralı işyerinde 01.09.1985 tarihinde çalışmaya başladığı yönünde hakkında işe giriş bildirgeleri düzenlenen davacının 01.06.1982 – 31.08.1982, 01.07.1985 – 31.08.1985 dönemlerine ait istemlerinin hak düşürücü süreye uğradığı göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan sürelerin de hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici .... maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.

S O N U Ç : Hükmün ... numaralı bendinde yer alan “01/.../1981 - 31/08/1983” tarihlerinin çıkartılarak yerine “01...1981 – 31.05.1982, 01.09.1982 – 31.08.1983” tarihlerinin, “01/07/1985” tarihinin çıkartılarak yerine “01.09.1985” tarihinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06...2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.