Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3244
Karar No: 2020/5864

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/3244 Esas 2020/5864 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, işveren tarafından Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti için açılmıştır. Mahkeme, davalı işverenin site bekçisi olarak çalışan davacının 01.10.2001-01.11.2004 dönemi çalışmalarının Kuruma bildirilmediğini tespit etmiştir. Ancak, başvurunun yasal dayanağı olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 7. maddesi uyarınca, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi için davanın, tespit istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, 01.11.2004 tarihinden önceki döneme ilişkin talebin hak düşürücü süreye uğradığı sonucuna varılmıştır. Kanunun 79/10. maddesi uyarınca Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin tespiti için başvurulurken, bildirgelerin verilmeyen veya çalışmaların Kurumca tespit edilemeyen durumlar için geçerli olan hak düşürücü süre, kesintisiz olarak devam eden çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınarak hesaplanmalıdır. Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere,
10. Hukuk Dairesi         2020/3244 E.  ,  2020/5864 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan ... ile Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı, davalılardan işverene ait sitede bekçi olarak 01.10.2001-01.11.2004 döneminde Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitini istemiş; Mahkemece, belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihi de kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Değinilen yasal düzenleme ve açıklamaların ışığı altında dosya kapsamdan; davacının, 01.11.2004-15.07.2006 döneminde, davalı siteye ait 45546 sicil numaralı iş yerinden, tam süreli çalışmalarının Kuruma bildirildiği, eldeki davanın ise 2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 01.10.2001-01.11.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davacı çalışmalarına yönelik, davalı Kuruma bildirge veya bordro verilmediği gibi davacının Kurumca bir çalışmasının da tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Davacının, davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının 15.07.2006 tarihinde sonlandığı ve davanın 2012 tarihinde açıldığı gözetildiğinde 31.12.2011 tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğu belirgindir. Mahkemece, talebe konu 01.11.2004 tarih öncesi çalışmaların hak düşürücü süreye uğradığı ve bu yüzden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O hâlde, temyiz eden davalılardan ... ile Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Fidan 1 Tatil Sitesi Adına Yönetim Kuruluna iadesine, 12.10.2020 oybirliğiyle gününde karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi