Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/4186 Esas 2019/454 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4186
Karar No: 2019/454

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/4186 Esas 2019/454 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2018/4186 E.  ,  2019/454 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVALILAR :
    MİRASÇILARI

    MİRASÇILARI
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini ve davalı ... adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile diğer davalı eşi ....adına tescilini dava etmiş, davalı ...."nün yargılama sırasında ölümünden sonra 15.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile taşınmazın öncelikle aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı ...."nün davanın devamı sırasında 16.02.2012 tarihinde öldüğü bu sebeple dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
    Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi halinde, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan vekalet ücreti (HMK m.323/1-ğ) hakkında, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir (HMK m. 331/1).

    Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir.
    Somut olayda, davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve açık rızası alınmadan yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu, esasında ortada gerçek bir satışın da olmadığını, davalıların birlikte yaşamaya başladıklarını ve davalı Şaban"ın diğer davalı ..."e bu taşınmazı devrettiğini iddia etmiş, davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davalı Şaban"ın yargılama sırasında ölümüyle, evlilik ölümle sona erdiğinden dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybettiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, gerekçe belirtilmeksizin yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalılar mirasçıları yararına vekalet ücretine karar verilmiştir. Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın davacı ve davalı Şaban"ın aile konutu olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların en son olarak birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; dava konusu taşınmaz yönünden aile konutu olma şartları gerçekleşmiştir. Davalı eş Şaban"dan dava konusu taşınmazı 30.07.2009 tarihli işlemle devralan diğer davalı ve tarafların bakıcısı Yeter"in taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğu ve satış işlemine davacı kadının açık rızasının bulunmadığı da dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacı kadının dava açmakta haklı olduğunun kabulü gerekir. O halde; davacı kadının dava açmakta haklı olduğu gözetilerek yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması ve yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı kadın yararına vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.02.2019(Pzt.)







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.