Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/969
Karar No: 2022/964
Karar Tarihi: 20.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/969 Esas 2022/964 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacı şirketin davalı şirkete muhtelif ticari malzemeler teslimi ve kurulumunu gerçekleştirdikleri iş karşılığında toplam 180.825 TL ödenmesi anlaşıldı. Ancak bakiye borç için şifahi görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine davacının gönderdiği ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle İstanbul İcra Müdürlüğünün başlattığı takibin davalı itirazı üzerine durdurulmuştu. Davacı, itirazın iptali ile takibin devamına ve yargılama masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesi talebiyle dava açmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi, davalı şirketin BA-BS kayıtları ve davacı satıcının defter kayıtları doğrultusunda bakiye borcunun takip tarihi itibarıyla davalıdan 80.825 TL olduğunu tespit ederek davanın kabulüne karar verdi. Ayrıca mahkemece davalı itirazının reddedilmesi sonrası takibin devamına ve davalının yasal faizi ile icra inkar tazminatı yükümlülüğüne karar verildi. Kararda TTK'nın 20/3. m

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/969
KARAR NO: 2022/964
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2016/1274 Esas - 2019/604 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin, davalı şirkete muhtelif ticari mutfak malzemeleri teslimi ve fabrikalarında kurulumunu gerçekleştirdiğini, bu iş karşılığında toplam 180.825-TL ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, muhtelif tarihlerde peyderpey olmak üzere toplam 100.000-TL gönderildiğini, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen kalan bakiye 80.825-TL alacağın halen ödenmediğini, bakiye borç için yapılan şifahi görüşmelerde bir netice vermeyince davalı şirkete ihtarname gönderilerek bakiye borcun 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini ancak borcun ödenmediğini, bu sebeple İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, yalnızca davacının açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılan ve birbirini doğrulayan davacı lehine delil vasfına haiz alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2016 yılına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme soncunda takibe konu alacağın toplam bedeli 180.825,00- TL olan 4 adet faturanın ödenmeyen bakiye kısmından kaynaklandığı, faturaların üzerinde karşı tarafa tebliğ edildiğine dair imza ve malların teslim edildiğine dair imzalı irsaliyeler bulunmaması nedineyle ilgili vergi dairesi istenilen davalı ve davacı yanın BA BS kayıtlarına göre 4 adet faturanın bildirildiği davalı tarafın bildiriminin, faturaya konu malların teslim edildiği ve hizmetin verildiğine karine olduğu, davalı tarafça karinenin aksini ispat eder bir husus ileri sürülmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 80.825,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,5 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın % 20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya tüm hak edişlerinin ödendiğini, eksik ödeme bulunmadığını, müvekkilinin BA-BS kayıtları dosyaya celbedilmişse de elde edilen bu kayıtların müvekkilinin davacıya borçlu durumda olduğuna dair delil teşkil etmediğini, müvekkiline noter kanalında herhangi bir ihtarname keşide edilmediğini, posta yoluyla yapıldığı iddia edilen ihtarnamenin zarf içeriğinin belirsiz olduğunu, taahhüt kartında da içeriğe ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu fatura alacakları hususunda temerrüt durumunda olduğunun belirsiz durumda olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, satım bedelinden bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır.Satım sözleşmesinde kural olarak olarak mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz.Ancak ödeme iddiası yönünden ispat külfeti davalı üzerinde olup davalı bu idiasını HMK 200 v.d maddeleri uyarınca yazılı belge ile ispatlamak zorundadır. Davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD' nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.) Mahkemece yaptırılan inceleme neticesinde davalı ticari defterleri incelemeye sunulmamış ise de davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlinde davalı adına düzenlenmiş 4 adet toplam 180.825 TL'lık faturanın kayıtlı olduğu , Ekonomi Bakanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından dava dosyasına gönderilen, ... Ltd.Şti. firmasına verilen Teşvik Belgesi cki makine ve teçhizat listesi dökümünde, 27.03.2015 tarih ve ... sıra nolu 54.550 TI.”lik fatura davacı firmadan yapılan alım olarak görüldüğü, yine vergi dairesinden gönderilen BA beyanlarına göre davalının davacıdan 2015 ve 2016 yıllarında 4 adet fatura karşılığında 180.825 TL'lık mal/hizmet aldığını, davacının da davalıya aynı dönemde davalıya 4 adet fatura karşılığında aynı tutarda mal/hizmet sattığını beyarı ettikleri davalı tarafından yapılan ödemeler mahsubundan sonra davacını takip tarihi itibarıyla davalıdan 80.825 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup, bu hale göre davacının davalıya takibe konu mal veya hizmetin teslim edildiğinin ve davalıdan alacaklı olduğunun kabulü gerekmiştir. Davalı mal ve hizmetin teslim edilmediğini ilişkin bir beyanda bulunmayıp, ödeme savunmasında bulunmuştur.Borcu söndürecek nitelikte bir itiraz olan ödeme iddiası yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilecek olup bu iddia yönünden ispat külfeti davalı üzerindedir. Davalı yargılama sırasında bu iddiasını ispata elverişli herhangi bir delil sunmadığı gibi istinaf aşamasında dahi da bu durumu ispata elverişli herhangi bir delil bildirmediğinden dosya kapsamında usulüne uygun yazılı delillerle ödeme iddiası ispatlanamıştır. TTK’nın 20/3. maddesine göre; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek… maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır." düzenlemesi bulunmaktadır. Davacı tarafça sunulan ihtarat içeriğine göre fatura ve ödenmeyen bedellerin açık olarak belirtildiği gibi temerrüt tarihi takip tarihi kabul edilerek icra takibinde işlemiş faiz talep edilmemiş ve mahkemece de faize takip tarihinden sonra hükmedilmiş olmasına göre davalının temerrüde yönelik istinaf sebebi de yerinde bunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.380,29 TL harcın, alınması gerekli olan 5.521,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.140,86 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2022

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi