Esas No: 2017/6675
Karar No: 2018/1371
Karar Tarihi: 13.03.2018
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Kenevir ekme - Rüşvet alma ve verme - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6675 Esas 2018/1371 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2017/6675 E. , 2018/1371 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : .... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma : Sanıklar ..., ..., ..., ..., .... ve ... hakkında
2- Kenevir ekme: Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında
3- Rüşvet alma ve verme: Sanıklar ... ve ... hakkında
Hüküm/Karar : 1- Mahkûmiyet : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında
2- Beraat: Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek sanıklar ... ve ... hakkında duruşmasız olarak, temyiz incelemesi, sanık ... müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle sanık ... hakkında duruşmalı olarak, inceleme yapılmıştır.
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmünün avukatlık ücreti yönünden incelenmesinde;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün XIII maddesinin 3. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine; “Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... "in kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre her bir sanık için ayrı ayrı 2.200 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine,” yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 62. maddesinde sayılan hususlar yöntemine uygun şekilde karar yerinde tartışılıp irdelenerek takdiri indirim nedeninin uygulanmamasına karar verilmesi nedeni ile ve sanıktan ele geçen net 1330 gram esrarın miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bu hususlara ilişkin bozma görüşlerine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında kenevir ekme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Kenevir ekme suçunun iştirak halinde işlendiğinin kabulü karşısında dosya kapsamında ele geçen dikili kenevir bitkisinin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığından ve keşif taleplerinin mahkeme tarafından reddedilmesine ilişkin gerekçe kanun ve usule uygun bulunduğundan tebliğnamedeki bu hususlara ilişkin bozma görüşlerine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Sanıklar ..., ..., ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve kenevir ekme, sanık ... hakkında kenevir ekme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık ..."un ev araması sırasında ayrı ayrı olarak 1000 gram, 300 gram ve 1000 gram olmak üzere esrarın ele geçmesi karşısında uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun subut bulduğu, sanığın ayrıca abisinin evinde bulunan esrarı göstermesinin kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım niteliğinde bulunmaması karşısında sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde, TCK"nın 192/3. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar ... ve ... hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 62. maddesinde sayılan hususlar yöntemine uygun şekilde karar yerinde tartışılıp irdelenerek takdiri indirim nedeninin uygulanmamasına karar verilmesi, sanıklar müdafileri tarafından yapılan keşif taleplerinin 28/02/2014 tarihli celsede ara karar ile usul ve kanuna uygun olan gerekçe ile reddedilmesi nedeni ile keşif konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmesi, kenevir ekme ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun iştirak halinde işlendiğinin kabul edilmesi nedeniyle dosya kapsamında ele geçen dikili kenevir bitkisi ve uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmaması karşısında kararların bozulması gerektiği yönündeki tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilememiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine
5- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
1- Sanığın suçlamayı inkar eden savunmaları dikkate alındığında, suç mahallinde keşif yapılarak, uyuşturucu maddenin bulunduğu yerin herkes tarafından kolayca ulaşılabilecek ya da sanığın hakimiyetinde olup olmadığı belirlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
6- Sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümünün incelenmesinde:
1-Rüşvet suçunun kamu görevlisinin görevine giren bir iş olması ve rüşvet sonucu yapılması istenilen belirli bir eylem ile sanığın görevi arasında mutlak bir bağın varlığının bulunmasının zorunlu olduğu, dosya içerisinde yer alan ihbar, iletişimin dinlenilmesi kararları üzerine oluşturulan iletişim tespit çözüm tutanakları, para havale kayıtları ve diğer bilgi ve belgeler ile iddianame içeriğine göre; sanığın, soruşturmaya başlandığı tarihten önce anılan yerde görev yapmış olması, sanığın görev yaptığı tarih ile suçun işlendiği tarihe ilişkin zaman aralığındaki diğer sanık ... ile olan irtibatlarının devamındaki eylemlerinin rüşvet alma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmayacağı ve sanığın hangi tarihlerde ne şekilde rüşvet aldığına ilişkin deliller gösterilip tartışılmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Elde edilen yararın miktarına ve buna bağlı olarak suç konusunun önem ve değerine göre, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi yerinde ise de, TCK’nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak temel hapis cezasının alt sınır çok aşılarak belirlenmesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
7- Sanıklar ... hakkında rüşvet verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
1-UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada sanık hakkında 23/08/2011 tarihinde işlediği ileri sürülen "rüşvet verme" suçu nedeniyle 06/04/2015 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davası üzerine Kozan Ağır Ceza Mahkemesi"nce 2015/101 esas sayılı dosyada yargılama yapıldığı, bu dosya yönünden ise sanığın iddianamede 23/08/2011-25/08/2011 olarak gösterilen suç tarihlerinde işlediği iddia olunan “rüşvet verme” suçu nedeniyle 24/11/2011 tarihinde iddianame düzenlendiği, sanığa ilişkin belirtilen suç tarihleri arasında hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşıldığından; belirtilen dava dosyaları derdest ise aralarındaki bağlantı nedeniyle dosyaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyasının getirtilerek bu dosya içine konması; sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, üç ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre;
a- Rüşvet suçuna ilişkin suç tarihleri belirlenmeden ve gerekçeli karar başlığına yazılmadan karar verilmesi,
b-Elde edilen yararın miktarına ve buna bağlı olarak suç konusunun önem ve değerine göre, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi yerinde ise de, TCK’nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak temel hapis cezasının alt sınır çok aşılarak belirlenmesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
TEFHİM TUTANAĞI: 13.03.2018 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı Dr. ...."un katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."ın yokluğunda 15.03.2018 tarihinde, açık olarak okundu.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.