3. Hukuk Dairesi 2017/6827 E. , 2019/3282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali – alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 01/05/2015 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalı hakkında ...İcra Müdürlüğünün 2015/16590 Esas sayılı dosyası ile peşin ödenmesi gereken ikinci 6 aylık dönem kira borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinden sonra davalının mecuru boşalttığı ve anahtarlarını da bizzat davacıya teslim edildiğine dair ihtarname gönderdiğini, gönderdiği ikinci ihtarname ile de mecurun anahtarlarının güvenlik görevlisine teslim edildiğini bildirdiğini, anahtarların 23/11/2015 tarihinde teslim alındığını, davalının Kasım 2015 ayı kira bedelinden sorumlu olduğunu, bildirimde bulunmaksızın ve sözleşme müddeti dolmaksızın tahliye etmesi nedeniyle mecurun kiraya verebileceği makul süre içerisindeki gerek kira gerekse aidat borçlarından davalının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Kasım-Aralık 2015, Ocak-Şubat 2016 ayları site aidatı aylık 630,00 TL "den olmak üzere toplam 2.520,00 TL"nin davalıdan tahsili ile davalının .....İcra Müdürlüğünün 2015/16590 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın (Kasım-Aralık 2015, Ocak-Şubat 2016 ayları kira bedeli olan 48.000,00 TL, Kasım-Aralık 2015, Ocak-Şubat 2016 ayları site aidatı 2.520,00 TL olmak üzere) toplam 50.520,00 TL"lik kısmının iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalının 23/11/2015 tarihine kadar 23 günlük kira borcunu ödediğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davalıdan 23 günlük 9.200,00 TL kira borcunun tahsilinin gerektiği ve kira sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 9.maddesinde "tarafların kontrat bitimine en az 3 ay kala sözleşmeyi fesh edebileceklerinin" öngörüldüğü, bu şekilde fesih ihbar süresinin 3 ay olarak belirlendiği, erken tahliye nedeniyle davalının sorumluluğunun kira sözleşmesinde belirlenen 3 aylık kira ödemesi ile sınırlı olduğu, kiracının sorumlu olduğu Kasım-Aralık 2015 ile Ocak-Şubat 2016 aylarına ilişkin 2.520,00-TL aidat giderinin de davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle, kira alacağı talebine ilişkin açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, .....İcra Müdürlüğünün 2015/16590 esas sayılı dosyasına ileri sürülen itirazın kısmen iptaline, takibin 45.200 TL kira alacağı üzerinden devamına, fazlaya dair kira alacağı talebinin reddine,
İİK.67. maddesi uyarınca asıl alacak olan 45.200 TL nin %20"si olan 9040 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aidat alacağına ilişkin talebin kabulü ile 2.520 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda Türk Borçlar Kanunu"nun 325.maddesi uyarınca kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 114. maddesinde (Mülga 818 Sayılı BK.nun 98. maddesi) göndermesi ile aynı Kanun"un 52. maddesi (Mülga BK.nun 44. maddesi) uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu durumda davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir.
Taraflar arasında 01/05/2015 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 9.maddesinde "taraflar kontrat bitimine en az 3 ay kala, sözleşmeyi feshettiklerini bildirmez iseler taraflar birbirine uyarıda bulunmaz ise kira kontratı kendini 1 yıl yeniler..." şeklinde düzenleme bulunmakta olup, bu maddede düzenlenen 3 aylık süre, feshi ihbar süresidir, makul kira süresine ilişkin değildir.
Davacı kiraya verenin güvenlik görevlisi ile imzaladığı tutanak ile taşınmazın anahtarını 23.11.2015 tarihinde teslim aldığı anlaşıldığından, tahliye tarihinin 23.11.2015 olarak tespiti isabetlidir. Ancak mahkemece; sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 9.maddesindeki düzenlemenin "feshi ihbar" niteliğinde kabul edilmesine rağmen yeniden kiraya vermek için gereken makul sürenin 3 ay olarak kabul edilmesi hatalıdır.
O halde mahkemece; konusunda uzman bilirkişi kurulu ile yerinde keşif yapılıp kiralananın aynı koşullarla ne kadar sürede yeniden kiraya verileceğine ilişkin rapor alınarak, kararı temyiz eden davalı kiracının usuli kazanılmış hakkı da gözetilerek sonucuna göre makul süre kira bedeli hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sözleşmede feshi ihbar kararlaştırıldığı gerekçesiyle üç aylık makul süre kira bedeline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.