Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/12945 Esas 2019/12770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12945
Karar No: 2019/12770
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/12945 Esas 2019/12770 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2017/12945 E.  ,  2019/12770 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suçu üstlenme, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Sanık hakkında "Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma" suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suçun unsurlarının oluşmadığına ve eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında "Suç üstlenme" suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Suç üstlenme suçu, yetkili makamlara gerçeğe aykırı olarak bir suçun kendisi tarafından işlendiği ya da iştirak edildiğinin beyan edilmesiyle oluşur. Bu şekliyle sırf hareket suçu niteliğindedir. Üstlenilen suç işlenmiş bir suç olabileceği gibi, işlenmemiş bir suç da olabilir. Ancak suç üstlenildiğinde asıl fail hakkında bir soruşturma veya kovuşturma başlatılmamış olmalıdır. Üstlenilen eylemin suç olması ve üstlenen kişi hakkında da bu suçtan soruşturmaya başlanması gerekir.
    Suçluyu kayırma suçunun oluşması için ise failin, daha önce işlenen bir suçun şüphelisi, sanığı ya da hükümlüsü olan bir kişinin hakkındaki araştırma, yakalama, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulmasını sağlamak için imkan sağlaması gerekmektedir. Suç üstlenmeden farklı olarak daha önce işlenen suçu kendi üzerine alarak araştırma ya da soruşturmanın kendine yönelmesi söz konusu olmamaktadır.
    Görüldüğü gibi her iki suçun ortak tarafı gerçek fail hakkında bir araştırma, soruşturma ya da kovuşturma yapılmasını engellemektir. Farkı ise suç üstlenme fiilinde, üstlenen fail üstlendiği suç nedeniyle soruşturma veya kovuşturmaya maruz kaldığı halde, suçluyu kayırma fiilinde kayıran fail, kayırdığı kişinin suçunu üzerine almamakta kendi hakkında aynı suçtan bir soruşturma veya kovuşturma söz konusu olmamaktadır.
    Buna göre somut olay incelendiğinde; sanık ..."ın, kaza yapan aracı kendisinin kullanmadığını ..."in kullandığını beyan edip, ..."in de bu şekilde fiili üstlenmesi için azmettirmesi de kendisi hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan yapılması gereken soruşturmayı engellemiştir. ..."in ise üstlendiği bir fiil olmakla beraber bir suç yoktur. Bu durumda sanığın "suçluyu kayırma suçuna azmettirme" eylemi nedeniyle TCK.nın 38. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 283/1. maddesi uyarınca cezalandırılması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son madde ve fıkrası gereği sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.