15. Hukuk Dairesi 2015/4827 E. , 2016/5083 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ödenen hakediş bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı şirketler yüklenici ve yükleniciden devralan, davalı kooperatif ise iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili, müvekkili ... Tic. Ttd. Şti. ile davalı arasında 18.06.2001 tarihli sözleşme düzenlenmiş olduğunu, sözleşme ile müvekkilinin bordür tretuar ve ... kanalları ile sözleşmede belirlenen diğer işleri yapmayı üstlendiğini, karşılığında ise belirlenmiş bulunan ücretlerin yine sözleşmede belirlenen tarihlerde ödenmesi hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, sözleşmenin düzenlenmesinden sonra tarafların karşılıklı anlaşması ile sözleşme tüm hak ve yükümlülükleri ile davacı... İnş. Maden San. ve Tic. Ltd. Şti" ne devredildiğini, sözleşmenin 9. maddesi son fıkrasında "...hakediş tarihinden 10 gün sonra ödenmeyen alacaklar için müteahhide günlük 0.34 vade farkı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin sözleşmede kararlaştırılan işleri programına uygun olarak tamamlayarak davalıya teslim edilmiş olduğunu, 31.12.2002 tarihli geçici kabul tutanağı ile geçici kabulü yapılan işlerin 12.06.2003 tarihli kesin kabul tutanağı ile davalı tarafça teslim alınmış olduğunu, yapılan işler karşılığı müvekkile yapılacak ödemeler sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen davalı ödemelerini süresinde yapmadığı, gibi yapılan işler karşılığı olan hakediş bedeli müvekkiline eksik ödenmiş olduğunu, eksik ödenen hakediş bedelinin tahsili amacı ile 25.12.2007 tarihinde ... 8. İcra Müdürlüğü"nün 2007/19379 Esas sayısı ile icra takibi yapıldığını, davalının ve mesnetsiz itiraz ile takibin durduğunu, davacının, ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/6 Esas sayısı ile itirazın iptâli davası açtığını, ancak davalı tarafın yetki itirazı bulunduğundan takip yetkili icra dairesinde yapılmadığından reddine karar verilmiş olduğunu, kararın kesinleşmesi üzerine icra dosyasının ... 2. İcra Müdürlüğü"ne gönderildiğini ve 2009/39525 Esasını aldığını, takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, haksız ve mesnetsiz itirazın iptâli ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın derdestlik, kesin hüküm, zamanaşımı yönünden itiraz
ve def"ilerinin bulunduğunu, eser sözleşmesinden doğan alacaklarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, müruruzamanın; alacağın muaccel olduğu, başka bir ifade ile somut olayda eserin teslim edildiği tarihte başladığı, davacı ...... Şti.’nin dava dilekçesinde de belirttiği üzere müvekkile karşı yükümlendiği işin yapımını tamamen kendisinin de %50 ortağı bulunduğu..... Şti"ne devir ettiği söz konusu iş, devir alan ... İnşaat ve Tic. Ltd. Şti tarafından yapılıp bitirildiği ve 15.11.2002 tarihinde davalı müvekkiline tesliminin yapıldığını, ... şirketi ile davalı müvekkil arasında düzenlenmiş bu hakediş istinaden ödemelerde, davacı ... şirketin %50 ortağı olduğu diğer davacı ... şirketine yapıldığını, bu nedenlerle 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğunu, davacı şirketin icra takibine konu ettiği alacak için daha önceden açılmış ve kesin hükümle bağlanmış bir mahkeme kararı bulunduğunu, derdestlik, kesin hüküm itirazında bulunduklarını davacı şirketlerden halen alacaklı durumda olduklarını ve açılan davanın bu nedenle de reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.
... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/39525 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine hakediş alacağına istinaden 19.967,16 TL asıl alacak ve 119.669,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 139.637,03 TL üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı ... Mim. Ltd. Şti. ile davalı kooperatif arasında 18.06.2001 tarihli ve “...-.... parsellerde yapılacak olan ... hatları ve Bordür Tretuar Yapım İşi" konulu sözleşmenin imzalandığı ve bu sözleşme hükümlerine göre davacı şirketin bir kısım işleri yaptıktan sonra sözleşmedeki hak ve alacaklarını diğer davacı ... İnş. Ltd. Şti."ye devrettiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlık; sözleşme hükümleri gereği yapılan imalât bedellerine ilişkin hakedişlerin ödenip ödenmediği, bir başka deyişle davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, düzenleme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. (6098 sayıl Türk Borçlar Kanununun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur.
Mahkemece yapılan yargılama sonrasında bilirkişi raporu alınmış ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden 7.564,00 TL bakiye alacağının bulunduğu ve davalı kayıtlarında davacı yükleniciye 8.695,00 TL ödeme bulunduğu bu hali ile davalı iş sahibinin davacı yükleniciye bakiye borcu bulunmadığı aksine 1.131,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı kayıtlarında ödemenin dayanağı belge gösterilmiş ise de; bu belgeler mahkemeye sunulmadığı gibi bu ödemeye davacı yüklenici karşı çıkmış ve ödemeyi kabul etmemiştir. Ödemeyi ispat külfeti davalı iş sahibine aittir. Davalı taraf ödemeyi ispat konusunda hem cevap hem de delil dilekçelerinde “sair yasal
deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılacağından (davanın açıldığı tarih itibariyle 1086 sayılı mülga HUMK yürürlükte bulunduğundan) davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmalı ve bunun sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davalı tarafın “sair yasal deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayandığı kabul edilerek davacı tarafa ödeme konusunda yemin teklif edip etmeyecekleri hususu davalı tarafa hatırlatılmalı ve yemin teklif edilmemesi halinde veya yemin teklif edilip davacı taraf yemin eder ise takipten önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip tarihinden itibaren avans faizi ile asıl alacağa yönelik takibe itirazın iptâline ve takibin devamına karar vermek, yemin teklif edilir ve davacı taraf yeminden kaçınırsa şimdiki gibi davayı reddetmekten ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.