3. Ceza Dairesi 2018/11572 E. , 2019/10637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki ..."a yönelik kasten yaralama eylemi bakımından hüküm kurulmamış ise de; zamanaşımı süresince bir hüküm kurulması mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.
1) Sanık hakkında ...’yi yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin edilen cezanın tür ve miktarına göre; 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile yapılan değişiklik ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek geçici 2. maddesi ile “..hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 TL. (dahil) ve altındaki adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri kesindir" hükmü gereğince, sanığa verilen cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ve CMUK"un 317. maddesi uyarınca, temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık hakkında ...’nu yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Müştekiler ... ve ..."ye sanığın resmi gösterilerek kollukta yaptırılan fotoğraflı teşhis tutanağında “şahsın ten renginin, yüzünün ve bıyıklarının şüpheliye çok benzediğini, muhtemelen kendilerine saldıran şahsın bu kişi olduğunu” beyan ettikleri anlaşılmış ise de, sanığın mahkemedeki beyanında, “olay günü idaremde bulunan... plakalı araç ile Basın Ekspres yolu AVM önünde aracım arızalandı, aşağı inip yanımda bulunan... ile birlikte aracı trafik tıkanmasın diye emniyet şeridine çektik, bu esnada başka bir araç gelip bizim park etmiş olduğumuz araca çarptı, ben bu aracın şoförü ile konuştuğum esnada başka bir tır gelip bana çarptı, çarpmanın etkisi ile yere düştüm, bu durumu gören arkadaşım ... “ağabeyim öldü” diyerek ağlamaya başladı ve bozuk olan araçtan küçük çakıyı alarak tır şoförüne saldırdı, bende biraz toparlanıp ayağı kalktım ve bende tır şoförüne saldırdım, ... elindeki bıçakla müştekileri yaralayıp yaralamadığını görmedim, olay esnasında benim elimde herhangi bir bıçak ve benzeri alet yoktu, kısa bir süre sonra da ..."ı alarak olay yerinden kaçtım” şeklinde beyanda bulunması, sanığın temyiz dilekçesinde de, “arkadaşı ..."ın kavga ettiğini gördüğünü, müdahale etmek için gittiğini, kendisine vurdukları için kendisini korumaya çalıştığını, arkadaşı ...."in dinlenmediğini” beyan etmesi, müştekilerin de beyanlarında “olay öncesinde kendilerini bıçakla saldırıda bulunan kişi ile birlikte bir kişinin daha olduğunu, bu kişilerin arabayı ittiklerini” beyan etmeleri karşısında; gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, müştekilere sanığın canlı yüzleştirme işlemi yaptırılıp, kimlik bilgisinin tespiti halinde sanığın beyanında ve temyiz dilekçesinde bahsi geçen ..."in de tanık sıfatıyla beyanı alınarak, müştekilere canlı yüzleştirmesinin yaptırılarak kendilerine bıçakla saldıran kişinin bu şahıs olup olmadığı sorulup, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm tesisi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.