Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2009
Karar No: 2019/3266
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/2009 Esas 2019/3266 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/2009 E.  ,  2019/3266 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili, dahili davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar ....; murisleri ...’dan kalan taşınmazların kadastro komisyonunca davalı adına tespit görüp adına tescil edildiğini, oysa dava konusu taşınmazların ..."ten mirasçılarına kaldığını, mirasçılar arasında miras taksimi olmadığını, davalı üzerine tespit görmesinin hatalı olduğunu belirterek; dava konusu taşınmazların tapusunun iptal edilerek muris... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davcılar vekili 17/09/2014 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın yargılama sırasında dava dışı kişiye devri nedeniyle HMK 125. maddesi uyarınca davalı hakkında tazminat davasına dönüştürdüklerini, taşınmaz değeri olarak tespit edilen 103.481,52 TL’yi veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara lehine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı; dava konusu taşınmazları müteveffa ..."ten satın aldığını ve bedellerini ödediğini, yıllardır kullandığı için tespit yapıldığını, hatanın öğrenilmesinden 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, her halükarda zilyetlik koşullarını da taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın açılmasından sonra 22/05/2012 tarihinde dava dışı 3.kişiye devredildiği, dava konusunun devri nedeniyle devreden davalıya karşı tazminat davasına dönüştüğü, 17/09/2013 tarihinde yapılan keşifte refakate alınan zirai bilirkişinin 23/10/2013 tarihli raporunda hesaplanan bedeller doğrultusunda davanın kabulü ile, (Kars ili, Sarıkamış ilçesi, Eşmeçayır köyü 104 ada 19 parselin müştemilat bedeli hariç) 103.479,52-TL nin davalıdan alınarak davacılara miras payları oranında paylaştırılmasına karar verilmiş, davacılar vekilinin diğer ...mirasçılarının gerekçeli kararda davacı bölümünde belirtilmesine yönelik talebi üzerine, mahkemece verilen 01/12/2014 tarihli tavzih kararı ile davacılar ...’ın davacı taraf olarak eklenilmiş, hüküm davalı vekili ve mirasçılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.

    1-) Davada; dava konusu taşınmazların muristen kendilerine intikal ettiği belirtilerek tapu iptali tescil olarak açıldığı, yargılama sırasında taşınmazların dava dışı kişiye devri nedeniyle tazminat davasına dönüştüğü görülmektedir.
    Dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları incelendiğinde; davalının “ceddinden intikalen ve taksimen 20 yılı aşkın zamandır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğu” gerekçesiyle adına 3402 sayılı yasanın 14. maddesi uyarınca tespit gördüğü ve tescil edildiği belirlenmektedir.
    Her ne kadar mahkemece, dava konusu taşınmazların muris ...’dan mirasçılarına intikal ettiği yönünde hüküm kurulmuş ise de yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazların senetsizden tespit edildiğini anlaşılmasına göre uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözülmesi ve tescili istenen taşınmazın kadastro tespitine kadar taşınmaz üzerinde en az 20 yıl süre ile zilyet olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. Mahkemece keşifte dinlenen 1 mahalli bilirkişi ile 2 davacı tanığının beyanının alınmasıyla yetinilmiş, kullanım şekli, süresi konusunda ayrıntılı beyan alınmaksızın, yetersiz beyanlara itibar edilerek karar verilmiştir. O halde, mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için, ispat yükü kadastro tutanağının aksini iddia eden davacılara ait olduğuna göre, davacıların mirasbırakanı ve mirasçılar lehine tespit tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi şartları oluşup oluşmadığının belirlenmesi amacıyla, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklardan taşınmazın kimler tarafından ne suretle kullanıldığı, kullanıma ara verilip verilmediği sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma neticesinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2- Hükmün tavzihi ile tashihi şartları, 6100 Sayılı HMK"nin 304. ve 305. maddelerinde düzenlenmiş olup; tashih için karar içeriğinden anlaşılan ancak basit hesap ya da yazım hatası nedeniyle hükümde oluşan bir hatanın bulunması; tavzih için ise, açık olmayan ya da birbiriyle çelişkili olan hüküm kısımlarının bulunması gerekmektedir. Bu itibarla, ne tavzih ne de tashih yoluyla, mahkeme kararında yer almayan yeni bir yükümlülüğün taraflara yüklenmesi ya da bir hakkın taraflara sağlanması mümkün olmadığı gibi, bu yollardan biri ile davanın taraflarında değişiklik yapılması ve davaya taraf eklenmesi mümkün değildir.
    Davacılar vekilinin 17/09/2014 tarihli dilekçesinde, davanın tazminat davasına dönüştürülmesiyle birlikte davacıların veraset ilamındaki hisseleri oranında tazminata hak kazanmasının talep edildiği, yargılama sonucu verilen hükümde ise 103.479,52-TL nin davalıdan alınarak davacılara miras payları oranında paylaştırılmasına karar verildiği, tavzih kararı ile de davacı sıfatı bulunmayan mirasçıların davacı olarak eklenildiği görülmektedir. Davaya sonradan eklenen ... ve ...’ün de temyiz dilekçelerinde davanın tazminata dönüştürülmesine muvakafatlarının bulunmadığını beyan etmişlerdir
    O halde; mahkemece, tavzih yoluyla taraf eklenmesi mümkün olmadığından dava açan mirasçılar yönünden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde tavzih kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    3- Bozma nedenlerine ve temyiz dilekçelerinde davanın tazminata dönüştürülmesine muvafakatlarının bulunmadığını beyan etmelerine göre mirasçılar ... ve ...’ün temyiz itirazları incelenmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle mirasçılar ... ve ...’ün temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi