11. Hukuk Dairesi 2018/4750 E. , 2019/5912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/07/2017 tarih ve 2016/176 E- 2017/322 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 05/07/2018 tarih ve 2018/154 E- 2018/785 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2012/77467, 2014/44108 sayılı ve "Coraltravel", "şekil" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “AGOLA TOUR” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2014/54734 kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa müvekkil şirketin markasının ilk bakışta en çok dikkati çeken kısmının, renkleriyle bir bütün halindeki dünya şekli olduğunu, başvuru markasında da ilk göze çarpan esas unsurunun benzer nitelikteki mavi tonları ve turuncu tonlarından oluşan elips şekli olduğunu ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınarak sicilden terkinini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davaya konu markalar arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verebilecek bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, karşılaştırma konusu markalar kapsamında aynı tür ürün ve hizmetler bulunsa da, marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, dava konusu markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin olmadığı, davacının 2014/03881 sayılı tasarım tescilinin, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi bakımından tescil engeli ve hükümsüzlük nedeni teşkil etmediği, dolayısıyla YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.