Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/42351
Karar No: 2018/5037
Karar Tarihi: 25.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42351 Esas 2018/5037 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murisleri aracılığıyla davalı bankadan kredi çektiklerini ve bu krediye bağlı olarak hayat sigortası yapılması gerektiğini ancak davalının bu sigortayı yapmadığını belirterek zararlarının tazmini için dava açmışlardır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Tüketici Kredilerinde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği'ne göre kredi sözleşmelerinde hayat sigortası yapılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Bu nedenle, davacıların uğradığı zararlar nedeniyle tarafların müterafik kusurlu olup olmadıkları ve tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Kanun maddeleri: Tüketici Kredilerinde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği.
13. Hukuk Dairesi         2015/42351 E.  ,  2018/5037 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar, murisleri ..."ın, davalı şirketin sağladığı kredi ile araç satın aldığını, 30/12/2012 kaza sonucunda ..."ın vefat ettiğini ve aracının pert olduğunu, muris .... "ın davalı banka ile imzaladığı tüketici kredisi uyarınca kendisine ait araç üzerine davalı banka lehine rehin tesis ettirdiğini, davalı bankanın da sözleşmenin 17. maddesi hükmü gereğince verilen kredi hizmeti ve krediye konu araç hakkında uygun göreceği sigortaları yaptıracağın, yenileyeceğinin, bu sigortalarda davalının dain-i mürtehin olarak atanacağının, müteveffanın ise kredi sözleşmelerine yansıtılacak bedelleri ödemek zorunda olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen davalının kredi koruma sigortası yaptırmadığını ve zararlarına yol açtığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, yargılama sırasında sundukları ıslah dilekçesi ile taleplerini 27.252,21 TL"ye çıkarttıklarını beyan etmişler, her ay kredi borcuna yapılan ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren ayrı ayrı 28.01.2015 tarihine kadar işleyen toplam 2.168,00 TL yasal faizin taraflarına iadesine hükmedilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, Davanın Kabulü ile, 10.000,00 TL "nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 17.252,21 TL "nin ıslah tarihi olan 28/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 27.252,21 TL "nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, davacıların murislerinin vefatı üzerine murisin bankadan kullandığı kredi taksit ödemelerinin, davalı tarafça yapılması gereken hayat sigortasının yapılmaması sebebiyle kendileri tarafından ödenmesi ve bu sebeple uğradıkları zararın tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde; 17.01.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehtarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6. maddesinin 2. fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir.
    Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Muris ... ile davalı arasında akdedilen 29.12.2011 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmesi"nin 17.maddesinde; tüketicinin .... tarafından uygun görülecek sigortaları yaptırmayı, süre bitiminde yenilemeyi, bu sigortalarda ....."in dain-i mürtehin olarak göstermeyi, sigorta konusu riskin doğması halinde sigorta tazminatlarının .... "in kredi alacağına muahsuben tahsil edilmesini kabul ve taahhüt eder, denildiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece yukarıda yazılı hükümler ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 17.maddesi ve kredi sözleşesinin imzalanması sırasında muris tüketiciye kredi sebebiyle hayat sigortası yaptırılmamış olması ve kredi kullananın da bu duruma sessiz kalmış olması hususları göz önüne alınarak davacıların uğradığı zararlar nedeniyle tarafların müterafik kusurlu olup olmadıkları ve tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi