5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11231 Karar No: 2017/20005 Karar Tarihi: 26.09.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/11231 Esas 2017/20005 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/11231 E. , 2017/20005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 26/09/2017 günü temyiz eden davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, incelenen emsal dava tarihinden sonraki tarihli emsal satışı olduğu gibi limited şirkete yapılan satış olduğundan, bu emsale göre değer biçen rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğunun anlaşılması halinde, bulunduğu bölgedeki kesilen DOP miktarı da ilgili Belediye Başkanlığından sorularak, alınacak cevaba göre belirtilen oranda DOP payı kesilmek suretiyle, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın, davalı idarece el atılan kısımda arta kalan ve fen bilirkişilerinin 05.06.2015 tarihli krokili raporunda C harfi ile gösterilen 2.940,07 m²"lik kısmın yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında % 20 oranında değer kaybı olacağının kabulü ile bu orana göre arta kalan kısımdaki değer düşüklüğü miktarının hesaplanıp kamulaştırılan bölüm bedeline eklenmesi gerekirken, daha düşük oranda değer kaybı oranı ile taşınmazın tamamındaki değer kaybının bedele eklenmesi suretiyle hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.