Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6458 Esas 2019/3259 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6458
Karar No: 2019/3259
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6458 Esas 2019/3259 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, murislerin maliki olduğu dükkanın davalı ile akdedilen kira sözleşmesi kapsamında kiralandığı ancak davalının kira bedeli ödemediği ve tahliye ettiği gerekçesiyle açılmıştır. Mahkeme, davalının borçlu olduğunu tespit ederek itirazının iptaline ve takibin devamına karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararı, davanın açılmasından önce davalının hapis cezası aldığı ve tebliğ edilmediği için taraf teşkili sağlanamadığı gerekçesiyle önceki kararı bozmuştur. Dosyanın tebliğ edilerek yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nun 27. maddesi: Tarafların hukuki dinlenilme hakkı ve haklarının bağlantılı olarak değerlendirilmesi ile kararların gerekçelendirilmesi.
- Anayasanın 36. maddesi: İddia ve savunma hakkı ilkesi.
- HUMK'nun 428. ve 440. maddeleri: Karar düzeltme yolu ile temyiz harcı iadesi düzenlemeleri.
3. Hukuk Dairesi         2017/6458 E.  ,  2019/3259 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; murislerin maliki olduğu dükkana ilişkin davalı ile 01/04/2012 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin akdediliğini, sözleşmeye konu dükkanın aylık kira bedelinin 850,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davalının kiralananda 01/04/2012-30/01/2012 tarihleri arasında kiracı olarak kaldığını ancak kira ödemediğini, 2012 yılı kasım ayı başında dükkanı tahliye ettiğini, ödenmeyen ilgili döneme ilişkin kira bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız bir şekilde itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile alacağın %20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davalı borçlunun kiralananda 01/04/2012 - 30/01/2012 tarihleri arasında kiracı olarak kaldığını, kira bedellerini ödediği hususundaki ispat külfeti kendisinde olmasına rağmen hiçbir ödeme belgesi ibraz etmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazının iptaline ve takibin devamına, takibe konu miktarın %20"sine tekamül eden miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği, açıklanmıştır.

    Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
    Bu bağlamda; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
    Dosyanın incelenmesinde; davalının aldığı toplam 20 ay hapis cezası nedeniyle 25/11/2015 tarihinde cezanın infazına başlandığı, davanın ise 15/12/2015 tarihinde açıldığı ve 16/02/2016 tarihinde karar verildiği, davalının daha sonra Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 18/02/2016 tarihli ilamıyla tahliyesine karar verildiği, bu şekilde davalıya yargılama sırasında usulüne uygun bildirim yapılmadığı görülmektedir.
    O halde, mahkemece; dava dilekçesinin, usulünce davalıya tebliğ edilmesi ve savunma olanağı tanınması, sonrasında ise davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.