17. Hukuk Dairesi 2020/4260 E. , 2021/2002 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... şirketi tarafından sigortalı davacıya ait işyerinde, 15.12.2008 ve 18.12.2008 tarihlerinde meydana gelen iki ayrı hırsızlık olayı sonucunda mallarının çalınması nedeniyle müvekkilinin toplam 91.960,00 TL zarara uğradığını, davalı ... şirketinin yapılan başvurular sonucunda 8082500 ve 8083513 no"lu hasar dosyalarını açmış ve dosyaların birleştirilmesine karar verilmiş olduğunu, ödeme talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 9.000,00 TL"nin davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini ve davanın kabulü ile hasar bedelinin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 23/03/2015 harç tarihli dilekçesi ile davaya konu talep miktarını 42.238,71 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, olayın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve toplanan delillere dayanılarak davanın kabulü ile 42.238,71 TL"nin 11/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek
yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Dairemizin geri çevirme kararı sonrası getirtilen ceza dosyasında yer alan Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı Esentepe Polis Amirliği Merkezinde 17.12.2008 tarihinde davacının şikayetinde yalnızca 15.12.2008 tarihli işyerinde hırsızlık olayının gerçekleştiğini ve işyerinde çalınan eşyaların tespitini yaparak gelebildiğini beyan etmiş, ceza dosyasında da aynı ifadenin olduğu 15.12.2008 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı sebebiyle 03.03.2017 tarihinde daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada yer alan 10.04.2009 tarihli ekspertiz raporunda 34.955,01 TL elektrikli soba 19 adet iki model 23 parça 99 adet tencere seti-5 parça emaye tencere setinin bulunduğu 11.05.2009 tarihli ekspertiz raporu, beşli tencere seti 3 adet, elektrikli soba 72 adet, 8 adet soba ayağı bulunduğunun sigortalı tarafından bildirildiği, sigortalının 01.11.2008-13.12.2008 tarihleri arasındaki ödeme makbuzlarında tarih seri numarası bulunmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkemece alınan 4 kişilik bilirkişi heyetinden 20.10.2013 tarihinde alınan raporda, dava ... Ltd. Şti. tarafından gönderilen mallara ait, ... Nakliyat A.Ş. tarafından 29/10/2008 tarih ve 1864 sayılı taşıma irsaliyesi, taşıma irsaliyesi nedeniyle de davacı adına 50 adet halı (...) 226 koli çelik tencere, 19 koli sobanın Antalya-İstanbul nakliye bedeli açıklaması ile 30/10/2008 tarih ve 61137 sayılı fatura tanzim edildiği, ... Ltd. Şti. faturalarına karşılık 3 adedi ... Bankası kanalıyla havale yolu ile yapılmak suretiyle toplam 110.050,00 TL ödeme de bulunduğu, yine davacı adına faturanın düzenlendiği Ekim 2008 dönemine ait adı geçen şirket KDV beyannamesine göre anılan dönemde KDV hariç 168.276,67 TL tutarında satış
gerçekleştirildiği, aynı dönemde davacı adına düzenlenen faturaların KDV hariç tutarın ise 105.710,00 TL olduğu belirlendiği, başka veri olmadığından stok analizi yapılamadığı, ayrıca davacının ticari defterleri ibraz edilmediğinden yalnızca dosyadaki mali belgelerle inceleme yapıldığı ve fatura asıllarının da ibraz edilmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Hırsızlığa konu davacıya ait işyerinin geriye doğru bir aylık gelir durumu, iş yerinin hacmi gözönüne alınarak hangi ticari defterleri tutması gerektiği, tutulan defterlerin ticarethanenin iç hacmine uygun olup olmadığı ve kasa defteri ile de uyumlu olup olmadığı, eldeki verilere göre olay tarihinde çalındığı iddia edilen malların kayıtlarla uyumlu olup olmadığı, özellikle de ikinci hırsızlık olayında malların tespitinin tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılması gerekmektedir.
Davacının çalındığını ileri sürdüğü malların alındıkları firmaların isimlerinin faturalardan tespiti ile gerekirse alış-veriş yapılan bu firmaların fatura tarihlerindeki ticari defter kayıtlarının incelenmesi, davacı tarafca çalındığı iddia edilen bu mallara ilişkin sunulan bir kısım faturalardaki mallar ile çalındığını iddia edilen malların karşılaştırmasının da yapılması, davaya dayanak yapılan faturaların gerçek bir mal alım satımını yansıtmadığının davalı vekilince savunulması karşısında, davacı ve dava dışı satıcı firmaların defter ve kayıtları ile dayanak faturaların gerçek bir mal alımını ve satımını yansıtıp yansıtmadığı karşılıklı olarak incelenmeden, gerektiğinde vergi dairesinden davacının vermiş olduğu beyannameler ile defterlerin karşılaştırılması gerekirken, bu noktada faturaların sıhhati hiç tartışılmadan mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesisi eksik incelemeye dayalıdır.
TTK Mevzuatında defter ve belgelerin saklanması ve saklama süreleri 82. maddede belirtilmiştir. Söz konusu madde hükmü gereği; her tacir; ticari defterlerini, envanterlerini, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını, yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde 10 yıl süreyle saklamakla yükümlüdür.
Bu durumda Mahkemece, özellikle ikinci hırsızlık olayına ilişkin ceza dosyasındaki beyan ve tutanaklarda gözönüne alınarak davacının yukarıda belirtilen ticari defterlerinin ve dava dışı malların satışını yapan ... Ltd. Şti. firmasına ait ticari defter ve kayıtların, çalındığı iddia edilen malların miktarı konusunda tereddüte yer bırakmayacak şekilde incelenmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak ekspertiz ve önceki raporları da irdeleyen, denetime açık, gerekçeli, ayrıntılı bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve kabul ile eksik bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.