Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3057
Karar No: 2020/1866
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3057 Esas 2020/1866 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/3057 E.  ,  2020/1866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    K A R A R
    A)Davacı İstemi;
    Davacı, davalı şirkette... Bölge Müdürü olduğundan bahisle 20/01/2004- 16/07/2008 tarihleri arasındaki gerçek prim esas kazancının tespiti ile bu bedellerle emekli maaşının yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalıların Cevapları;
    Davalı şirket vekili; davacının vasıfsız işçi olup davalı şirket yetkilisi tarafından davacıya yapılan ödemelerin yaptığı işle ilgili masraf avansı olarak ödendiği, bunun dışındaki ödemelerin ise hibe ve sair karşılıksız kazandırma olup davalı şirket ile ilgisini olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.Davalı SGK vekili; zamanaşımı süresinin geçtiği, imzalı ücret bordroları olup olmadığının araştırılması, yazılı delille ispatlanması gerektiği, yine işyerinin kapsam ve kapasitesinin dikkate alınması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
    Mahkemece " Tanıkla ispat sınırına ilişkin bedele yönelik sınırın değiştiği 01/10/2011 tarihi öncesine yönelik ücrete ilişkin iddiaların, ispat sınırının üzerinde bir iddia olması sebebiyle yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği; bu haliyle dosya içerisinde, davacı tarafça ispata yarar nitelikte yazlı delil veya yazılı delil başlangıcının sunulamadığı, banka kayıtlarındaki ödemeler ile çeklerdeki ödemelerin açıkça ücrete ilişkin ödemeler olduğunun ispatlanamadığı, kıymetli evrak olan çekin illetten mücerret olduğu ve davalı taraflarca da bu ücret iddiasının ispatına yönelik tanık ile ispat hususunda açıkça muvafakatleri olduğu belirtilmediğinden," gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf talebinde; dosyada lehine yazılı delil bulunduğu halde dikkate alınmadığı, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davasını ispatladığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurdu.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;Bölge Adliye Mahkemesince " Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının hizmet cetveline göre davalıya ait işyerinden 20.01.2004-16.07.2008 tarihleri arasında sigorta bildiriminin asgari ücret üzerinden yapıldığı, Garanti Bankasının 2004-2008 tarihleri arası hesap hareketlerine göre davacıya davalı şirketten yapılan aylık ücret dışında şirket ortağı ve yöneticisi ... ..."den düzenli olmayan ödemeler yapıldığı, işyeri tarafından sunulan tüm çalışma dönemine ait ücret bordrolarının davacı tarafından imzalandığı aylık 638,00 TL üzerinden hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı makbuzları ile 1.600,00 TL üzerinden hesaplanan kıdem ihbar tazminatı makbuzlarında sadece davacının imzasının bulunduğu, davacı tanığı ..."un "davacının yaklaşık 2.000,00 TL aldığını davacıdan duyduğunu, sabit ücret olmadığını, performansa göre ödeme yapıldığını" beyan ettiği, davacı tanığı ..."in "davacının ne kadar ücret aldığını bilmediğini, performansa göre ücret aldıklarını" beyan ettiği, dosyaya satış müdürü ..."nin işyerinde prim uygulandığına dair yazısının sunulduğu, davacının ... bölge müdürü olarak çalışması nedeniyle davacıya banka aracılığı ile yapılan ödemelerin ne kadarının masrafa, ne kadarının performansa dayalı ödeme olduğunun banka kayıtlarından anlaşılamadığı, davacı tarafından sunulan masraf ödeme çizelgesinde davalı şirketin imza ve kaşesinin olmadığı, ... tarafından yapılan ödemelerin sabit ve düzenli ödemeler olmaması nedeniyle davacının aylık ücretine ilişkin olduğu kanıtlanamadığından davanın reddine dair kararın yerinde olduğu " gerekçesiyle " 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine," karar verilmiştir.
    E) Temyiz Nedenleri,
    Davacı Vekili; Maaşının bir kısmını avans olarak istediği için ödemelerin düzensiz olduğunu, avanslar hesaplandığında aylık düzenli ödemeler olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının asgari ücret miktarı olan 3862 TL’ nin ödendiğini, kalan miktarın ... hesabından 6 bin TL bedelli çekle ödendiğini, firmanın Türkiye temsilcisi ...’ nin dahi asgari ücretten ücretlendirildiğini, emsal ücretin araştırılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    Davacı, davalı işyerinde asgari ücretin üzerinde bir ücretle İç Anadolu Bölge Müdürü olarak çalıştığını ileri sürmektedir.
    Gerçek ücretin tespiti istemini içeren bu tür davaların kamu düzenini ilgiledirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği, Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş ictihadı gereğidir. Sigortalının prime esas kazancının belirlenmesinde, 506 sayılı Yasanın 78. ve 5510 sayılı Yasanın 82. maddelerinde belirtilen sınırlar dikkate alınarak gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise; işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı şirkete ait 252108 sicil numaralı konusu diş fırçası imali olan işyerinden 20/01/2004- 16/07/2007 tarihleri arasında asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığı, diş fırça imali yapan şirketlerden emsal ücret araştırması yapıldığı, davacı ... davalı tanıklarının dinlendiği, davacının kıdem ihbar tazminatlarına ilişkin bir takım belgeler sunduğu, davacı ile davalı şirket arasındaki 20/01/2004 işe başlama tarihli imzalı iş sözleşmesinde 2005 yılı ücretinin asgari ücret olarak yazılı olduğu, imzalı ücret bordrolarının gönderildiği, davalı şirket tarafından gönderilen bir kısım belgelerde davacının ünvanının ...Bölge Müdürü olarak yazılı olduğu, vergi dairesinin 25/12/2012 tarihli raporunda; Davacının Bimer’ e ücretine ilişkin şikayette bulunduğu, 27/12/2012 tarihli vergi yazısında ise davacı adına şirket hesabından yapılan ödemeler ile ... hesabından yapılan ödemeler toplamının yıllık olarak yazıldığı, her yıl şirket tarafından yapılan ödemelerle neredeyse aynı miktarda ...tarafından ödemeler yapıldığı, davalı şirket temsilcisi olarak ...’ in alınan beyanında, belirtilen ödemelerin temsil giderleri ile çalışanın işi ile ilgili giderler olduğunu belirttiği, tarh zamanaşımı dikkate alınarak 2006 ve sonrası için davalı şirketçe sunulan belgelerin değerlendirildiği, gönderilen tutarlar ile ibraz edilen belgelerin uyumlu olduğu belirtilerek ... tarafından yapılan ödemeler için ise davalı şirketin kendileri ile ilgisi olmadığı, söz konusu tutarların ...in şahsi hesabından karşılıksız ya da yardım amacıyla yapıldığı belirtildiğinden vergi dairesince bağış olduğundan bahisle beyanname istendiği, davacının banka kayıtlarının gönderildiği, banka kayıtlarının incelenmesinde her ay ayda bazen birkaç kez davalı şirket ile dava dışı ... tarafından ödemeler yapıldığı, özellikle 2005 yılı ve sonrası için davalı şirket yetkilisi ... tarafından yapılan ödemelerin davacı tarafından bir kısmının avans olarak ödendiği iddiası da dikkate alınarak hesaplandığında aylık düzenli ve belli aralıklarla artan oranda olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; ... tarafından davacıya yapılan düzenli ve artan oranlı ödemeler bulunduğu banka kayıtları ile sabittir. Davalı şirket yöneticesi tarafından işyerinde çalışan bir işçiye düzenli bir şekilde hibe yapılması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu ödemelerin işle ilgili sair gider olduğu da ispatlanamamıştır.
    Yapılacak iş; davacının banka kayıtlarındaki ... tarafından yapılan düzenli ödemelere göre prime esas kazanç miktarını belirlemekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi